Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanın beklentileri sıfıra indiği zaman, sahip olduğu her şeyin kıymetini gerçekten anlıyor." Stephen Hawking
Sayfa 160Kitabı okudu
"Kuantum mekaniğinin sonuçları, her yanımızda bulunmaktadır. Kuantum mekaniği olmasaydı, televizyon, lazerler, bilgisayarlar ve radyo gibi senli benli olduğumuz pek çok cihaz mümkün olmazdı."
Sayfa 46 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Einstein, ünlü genel görelelik kuramını yazdıktan iki yıl sonra, 1917 yılında, çok rahatsız edici bir sonuçla karşılaştı. Kendi denklemlerini her çözdüğünde evrenin genişlemekte olduğunu buluyordu. O dönemde evrenin ebedi ve durağan olduğu, "herkesçe bilinen" bir şeydi. Bizim Samanyolu'muzun ötesinde galaksilerin var olabileceği fikri dahi, bilimkurgunun eşiğinde dolaşan bir sapkınlık olarak kabul edilmekteydi."
Sayfa 150 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Bütün nesneler bir "dönüş" hareketine veya açısal momentuma sahiptir - galaksilerden (bir dönüşleri milyonlarca yıl sürebilir) atom altı parçacıklara (bir saniyede milyonlarca kez dönebilirler) varıncaya kadar her şey.
Sayfa 132 - ODTÜ Yayınları
Hawking.
İnsanın beklentileri sıfıra indiği zaman, sahip olduğu her şeyin kıymetini gerçekten anlıyor."
Sayfa 160 - ODTÜ Yayınları
Bir yıldız, yakıt olarak hidrojen yakar, "kül" olarak da helyum üretir...
Sayfa 156 - ODTÜ Yayınları
Reklam
Gell-Mann, James Joyce'un Finnegan's Wake adlı eserinden esinlenerek bunlara(atom altı parçacıklar) "kuark" adını vermiştir.
Sayfa 79 - ODTÜ Yayınları
Einstein, şakacı bir yapıya sahipti ve sıradan toplumun eski kafalı totemleri ile dalga geçmek için eline geçen her fırsatı kullanırdı.
Sayfa 61 - ODTÜ Yayınları
"Örneğin bir metalde atomlar, kafes şeklinde düzenli olarak dizilmiştir. Schrödinger denklemi, metal atomlarındaki dış elektronların çekirdeğe zayıf bir şekilde bağlı olduğunu ve aslında bütün kafes üzerinde serbestçe dolaşabileceğini öngörmektedir. En küçük elektrik akımları dahi bu elektronları kafes üzerinde itebilir, bu da elektrik akımının doğmasına neden olur. Metallerin elektriği iletmesinin nedeni budur. Buna karşın, lastikte ve plastiklerde dış elektronlar daha sıkı şekilde bağlanmıştır ve bir akım meydana getirebilecek serbest dolaşan elektronlar yoktur."
Sayfa 46 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Sakata ekolü, maddenin sonsuz sayıda alt katmandan meydana geliyor olması gerektiğini felsefi ve matematiksel zeminlerde savundu. Bu bazen dünyalar içindeki dünyalar veya soğan kuramı olarak da adlandırılır. Diyalektik materyalizm uyarınca fiziksel gerçekliğin her katmanı, kutupların etkileşmesi sonucunda yaratılmıştır. Örneğin, yıldızlar arasındaki etkileşme, galaksileri yaratır. Gezegenlerle Güneş arasındaki etkileşme, güneş sistemini yaratır. Atomlar arasındaki etkileşme, molekülleri yaratır. Elektron ile çekirdek arasındaki etkileşme, atomu yaratır. Ve son olarak, proton ile nötron arasındaki etkileşme, çekirdeği yaratır.
Sayfa 78 - ODTÜ Yayınları
Reklam
...biz, toplumun göreli ilkelliği ile sınırlıyız. Hayal güçlerimiz dahi çok tutucudur.
Sayfa 233 - ODTÜ Yayınları
Küresel ısınma ile biz pişirmezsek!
Eski insanlar, Dünya'nın sonunun ateşle mi, yoksa buz ile mi geleceği konusunda sık sık yorumlar yapmışlardır. Modern astronominin sağladığı en akla yatkın yanıta göre Dünya, ateşler içinde yok olacaktır, çünkü Güneş'imiz içindeki hidrojen yakıtını tükettikten sonra o zamana kadar kullanılmayan helyum yakıtını yakmaya başlayacak ve sonra muazzam miktarda büyüyerek Merih'in yörüngesi büyüklüğünde bir kırmızı dev yıldıza dönüşecektir. Bu, Dünya'mızın buharlaşacağı, bizim de Güneş'in atmosferinde pişeceğimiz anlamına gelmektedir (Bu felaket, birkaç milyar yıl sonra gerçekleşecektir.)
Sayfa 163 - ODTÜ Yayınları
...hafif kuarklardan üç tanesi birleştiği zaman, kendi vücutlarımızdaki atomları ve molekülleri de kapsayan, görülebilir evreni oluşturan tanıdık protonları ve nötronları karşımızda buluruz. (Üç kuark, protonları ve nötronları meydana getirir. Örneğin proton iki yukarı kuarktan ve bir aşağı kuarktan, nötron ise iki aşağı kuarktan ve bir yukarı kuarktan meydana gelir.)
Sayfa 84 - ODTÜ Yayınları
...domino taşlarından meydana gelen uzun bir diziyi düşünün. İlk domino taşı devrildiği zaman, şüp­hesiz art arda devrilen bir domino taşı dalgası tetiklenecektir. Bununla beraber, diyelim ki bu domino taşı dizisi siyah ve beyaz renkte olmak üzere iki türden meydana geliyor olsun ve bu iki tür, bütün dizi boyunca birbirini izliyor olsun. Eğer siyah domi­no taşlarını alarak dizide sadece beyaz taşları bırakacak olursak, o zaman dalganın ilerlemesi mümkün olmayacaktır. Hareket eden bir dalga elde etmek için, hem beyaz ve hem de siyah taş­lara ihtiyacımız bulunmaktadır. Özetle, düşen domino taşlarının bir dalga meydana getirmesini sağlayan şey, beyaz ve siyah taş­lar arasında bir etkileşim doğması, her birinin bir sonrakini de­virmesidir. Maxwell, benzer bir şekilde, titreşen manyetik ve elektriksel alanlar arasındaki etkileşimin dalgayı yarattığını keşfetmişti. Be­yaz veya siyah domino taşlarının tek başına bırakılması örneği­ne benzer bir şekilde, elektriksel veya manyetik alanların bu dal­ga benzeri hareketi kendi başlarına yaratamayacağını bulmuştu. Yalnızca elektriksel ve manyetik alanlar arasındaki hassas etki­leşim, bu dalgayı üretebiliyordu...Kendi denklemlerini kullanarak yaptığı hesaplamalar sonucunda, bu dalganın hızına dair belirli bir sayı elde etme olanağı bulmuştu. Onu şaşırtan şey, bu sayının ışık hızına eşit olmasıydı. Sonuç, kaçınılmazdı: Işığın manyetik alana dönüşen bir elektrik alanları zincirinden başka bir şey olmadığı ortaya çıkmıştı.
Sayfa 24 - ODTÜ Yayınları
276 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.