Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Zaten yorgundum, çalışmaktan değil, uykusuzluktan hiç değil. Ruhum, kör olasıca ruhum yorgundu. Yükünü taşıyamıyordu.”
Sayfa 104
“Meltem’le yan yanayken dahi birbirlerine mektup yazmalarını düşündü. Mektup onlar için bir oyundu, diyemediklerini söyleme kolaylığı, biraz hayal, biraz gerçekti.”
Sayfa 77
Reklam
“Aşk işte, yavaş yavaş ruhumuza işliyor da sıra bırakmaya gelince bırakıp gitmiyor.”
Sayfa 52
“Bir yol kavşağında her birimiz kendi yalnızlığına indi.”
Sayfa 39
“Ama ne kadar gidersem gideyim içimdeki bu boşluk beni bırakmıyor.”
Sayfa 24
“Ey Tanrım biraz günışığı ver bana, biraz yağmur! Bir adam gördüm içindeki canavarı bağlamış ardı sıra sürüklüyordu. Yanına gittim, "Amca," dedim. Duymadı. Daha yüksek sesle seslendim, "Amca nereye götürüyorsun bu vahşi yaratığı?" Dedi, "Evlat, çok öfkelendi. Masalcıya götürüyorum, biraz hikâye anlatsın, dinsin. Uyutmuyor geceleri..." Ağzım açık arkadan bakakaldım ve ne mutlu dedim ne mutlu içindeki canavarı görebilene, ilacını bilene ne mutlu...”
Reklam
Ayı güler...Der ki, "Var,yoluna git insanoğlu,var git köyüne,çoluk çocuğuna.İnsanoğlunun mayasında ihanet vardır.O dara düşünce dost olur,darlık bitince unutur geçmişini..."
Güzelliği.
Tutuklandığımız o son günün müziğini taktı. Sustuk. Yeni Türkü çalıyordu. “Telli telli şu telli turnam... Sakın çıkma patika yollara O dağlara kırlara o karlı ovaya Yenik düşüyor her şey zamana Biz büyüdük ve kirlendi dünya Telli telli telli şu telli turna Sanma ki yaralı uçmaz bir daha Takılmış kanadı göçmen bulura Döner gelir bir gün konar yurduna...”
Sayfa 38
"Yazarken hayal kurmayı seviyorum, hayal kurarken sanki seni yeniden yaratıyorum..."
Sayfa 78 - NotabeneKitabı okudu
Bir yol kavşağında her birimiz kendi yalnızlığına indi.
76 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.