Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Artık kimse et yiyemiyor.” “Ekmek varsa şükretsinler!” “Doğru, insanlar kuru ekmeğe bile razı!”
Bir kere ekmek karnelerimizin rengi ayrı. Biz seninle arkadaş olamayız.
Reklam
Oğul babayı yer, ana kızı yer Silah kılıfı yer, kabuk özü yer Ayran bizi içer, ekmek bizi yer Suyumuz, aşımız bir garip oldu.
Sayfa 15 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
Soğuktan donmak üzeredir...
Yatak şimdi bütün insanlar için, ekmek kadar azizdir. Yatak bir sevgili, yatak hatıra, yatak çocukluk, güzel rüya, yatak bir bahar, bir deniz kenarı, bir egzotik memleket, bu saniyede insana dostlarım yatak ne değildir ki...
Seni Sevmeyen Ölsün
Üniversite merdivenlerinde, siyaset basamaklarında, maaş bordrolarında, imaj çalışmalarında, ocakbaşı sohbetlerinde öne geçmek için bir vakitler ayarttığı yığınları dişlerinin arasında çiğneyen ve her akşam loş masalarda, en yiğidimizin kanını ağzındaki ekmek kıvamına katık eyleyenlerin "özgürlük" projelerine güvenmiyoruz artık.
Sayfa 30 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
Yüreğimde bir burukluk....
Onu görür görmez tanıdım Önce ki yaşamlarımda kaç kez buluştuğum aşina bir yüzdü... Martılara ekmek parçaları atıyordu çok yalnız gibiydi.... Yüreğimde tuhaf bir burukluk vardı, her defasında yarım kalmış olmalıydık... Sessizce yanında durdum ve “ben de burayı çok severim..." dedim Evet huzur veriyor... İçimden bir his bu kez ayrılmayacağız diyordu.... “ Bu huzuru birlikte yaşamaya ne dersiniz:) " Bana eşlik etmenizden mutluluk duyarım:) " “Kalbim sizinle olacak ebedi..."
Hanife Çıta
Hanife Çıta
- Nisan
Reklam
Kadınlar çok uzakta. "İyi geceler" kokar çarşafları. Masaya ekmek koyarlar yokluklarını hissetmeyelim diye. Sonra anlarız suçun bizde olduğunu. Sandalyeden kalkıp "Bugün çok yoruldum," deriz ya da "boş ver, lambayı ben yakarım."
Sayfa 63 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bir kör ki, ne delil var, ne bir değnek, Karanlıkta arar bir lokma ekmek!
Felek ne cömert aşağılık insanlara! Han hamam, dolap değirmen, hep onlara. Kendini satmayan adama ekmek yok: Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!
Sayfa 9 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Sevgili Dost, Horoz geceyi severse, bir daha ötmez. Su bulutu severse, inmez toprağa. Arabayi severse at, yokuştan ürkmez. Akrebi severse yelkovan, vay o zamana! Kafesi severse kuş, gökler boşalır. Uçmayi severse timsah, sürünür gözyasları. Güneşi severse buz, ne hirler cosar. Denizi severse nehir, tırmanır daği. Doktoru severse hasta. atesi düşmez. Külü severse ates. vanmaz bir daha. Kuması severse terzi, makasi kesmez. İğneyi severse iplik, korkar kopmaya. Kuzuyu severse kurt, şaşırır kalır. Ağaci severse yaprak, küfreder sonbahara. Çiçeği severse vazo, çatlar, kirılır. Beyazi severse kömür, saplanır kara. Kolları severse ud, sarkisi bitmez. Yolu severse şoför görmez durağı. Sözü severse dudak, susmayı bilmez. Uykuyu severse hırsız, düşer çuvalı. Topaci severse ip, siki sarilir. Fitili severse bom- ha patlamaz daha. Rüzgâri severse yelken, nefesi san Nefesi severse ney, başlar yanmaya. Köleyi severse efendi, kırbacı düşer. Kirbaci se verse köle, düsman azada. Ormani severse aslan, kafe si dişler. Isigi severse göz, utanır yumulmaya. Defi severse ayı, burnuna kanca takılır. Küfü se verse ekmek, mevleder kararmaya. Pası severse demir an gelir ufalanır. Zili severse saat, can atar kurulmaya. Sevgili Dost, Su günlerde herkes seni sevdiğini söylüyor şu günlerde herkes şımartıyor seni. O halde kulak ver "Efendin seni sevdidi ve şımartıldı zaman daha az mı kölesin? Vay kölenin haline! Efendin seni simartiyor;o halde yakında kamçılayacaktır," diyen Pascal'a.
Reklam
Büyük, kuşatıcı bir gecenin habercileri arasında, insanın insanı kolaylıkla, yüreği cız etmeden, eli titremeden, yarın vurulma sırasının, öldürülme sırasının kendisine gelebileceğini bilerek -belki de bildiği icin- nerdeyse hınçlı bir soğukkanlılıkla ortadan kaldırması varsa kesen çarpan çürüten çökerten kanatan yırtan kıran yıkan her türlü nesnenin, yırtan delen parcalayan her türlü âletin peynir ekmek gibi satılıp alınması, kullanılması da var
Önüne bir lokma ekmek tutuluyor ve bunun geri alınması tehdidiyle en olmayacak şeyler yapılıyordu.İstihfaf ettiği, kendisinden zayıf bulduğu mahlukların mahkùmu olmak çok harap edici bir şeydi.
Seni arıyorum..
Desem ki.. Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar
Bana bazen öyle geliyor ki dünyanın en büyük derdi benim içimdeymiş…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.