Giderken ekmek kırıntılarını dönüş yoluna değil, kalbime bırakırdı. Kokusunu alıp nerede olursam olayım, bana geri gelebilsin diye.
Seni Beklemek
Seni beklemek aşka kucak açmaktır
Umutları incitmeden kendinde yol almaktır
Seni beklemek tanrıya özlem duymaktır
Bir ilahi eşliğinde derdinden soyunmaktır
Seni beklemek hayallerden taç yapmaktır
Düşten merasimlerde başına kondurmaktır
Seni beklemek mânâ deryasına dalmaktır
Bir inci hayali için derinlerde kaybolmaktır
Seni beklemek hayata anlam katmaktır
Nihilist uçurumlardan cesaretle sıyrılmaktır
Seni beklemek mevsiminde çiçek açmaktır
Kar, boran, fırtına bilmeden tohum saçmaktır
Seni beklemek yüzündeki derinlikte kaybolmaktır
Gonca femde, gül yanakta baharı seyre dalmaktır
Seni beklemek aya güne güneşe bakış atmaktır
Hava, su ve ekmek gibi varlığına muhtaç olmaktır
Uzaktaki 🥀
Hani
Görmeye gittikti günesli günde
Parki ve ördekleri
Yillarca sonra. Savastan
Ekmek kirintilar attikti havuza
Bir elim omuzunda seyrettikti uzun uzun
Dünyay, ve siçekleri
Nedense durgunlasiverdindi bir ara
Çok degil, en fazla birkas dakika
Ve dedindi, mutluyken de bogulabilir insan
E. Cansever
Analar, erkek yüzlü analar, bollukları nasırlı analar, gözlerinde dökecek yaş kalacakmış kupkuru analar, iş ve ekmek haberleriyle dönecek erkeklerinden yana dikmişlerdir gözlerini.
Sayfa 169 - Everest
Hükümet İş Kanunu yapar,
günde sekiz saat mesai kabul eder,
siz fakir fukarayı on sekiz saat çalıştırırsınız.
Bu mu namusunuz?
