Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
"Şu dünyada tek gerçek var, o da yaşamak."
2022 Vedat Türkâli Roman Ödülü'nün sahibi #deliibramdivanı ile #Ahmet Büke olmuştu.
Şüphesiz Ege'yi ve insanını olduğu kadar yunusları da öyle bir anlatmış ki Büke, bağrına basası geliyor okurun satırların gerçekliğine binaen.
1950'li yılların anlatısında hak ve adalet arayışı da öyle çarpıcı ki insan değişen pek bir şey olmamış diyor. Çarkın dişlileri daha da çok ivme kazanıyor aksine zamanla yarışırcasına.
Yazarın hikâye olarak kurgulayarak romana dönüştürdüğü bu kitap aynı zamanda yazarın da ilk kitabı.
Şiirsel anlatımıyla doğruluktan payelenen insanların yanında rant uğruna tüm yaşamını ahlâksızlık üzerine kuran insanların da olduğu kurtlar sofrası her devirde mevcut. Eh bazı insanların cidden mayası bu diyoruz.
Çokça deniz kokusu, bolca İzmir özlemi ve küçük yerleşim yerlerindeki ahbap- çavuş ilişkisine vâkıf olarak okudum kitabı.
Geçim sıkıntısı ve çaresizlik insanı yaralıyor okurken ama 'kim deli' sorusunun yanıtı da belli.
En akılı olan İbram :)
Ve elbette şaşırmadık bir #mahiryesildalkitaponerisi olarak.
"Camdan kalp nasıldır bilir misin? Kırıldı mı daha da bir araya gelmez parçalar."
Karanlığın anlamı kavrandığında ışık olunur..."
.
#erkeksizkadınlar
#shahrnushparsipur
Birbirinden farklı sosyal statülere sahip olan beş kadının İran'da kendilerini bulma ve özgürlük mücadelelerini anlatıyor kitap.
Bahsi geçen topraklardaki kültürel yapının ve dini yönetimin baskısıyla ezilen kadınların eşitlik isteği bilmediğimiz bir gündem değil elbette. #mahsanamini unutmadık hiç birimiz.
Tahran'da bahçeli bir evde bir araya gelen kadınların yaşamı yaşadıklarından mütevellit her ne kadar klostrofobik gibi gelse de ve gerçekten üzücü olsa da İran edebiyatını seviyorum. O yüzden çok akıcı buldum ve severek okudum.
Karakterlerin önceki yaşamlarını bilerek bir araya gelişlerini okumak güzel çünkü yazarın lirik bir anlatımı var. Lirizme eşlik eden kadim topraklardaki o mistik tadı almakta mümkün kitaba dair.
102 sayfalık bir kitap ve sanırım karakterlerle ilgili daha çok detay okumak isterdim ...
#Çeviri #yıldızuysal
·
Puan vermedi
Güzellik nedir sizce diye sorsam herkesin vereceği yanıt başkadır. Yüzyıllardır yeryüzündeki güzellik kavramıı elbette ki büyük bir değişime uğradı. Her dönemin yüklediği anlam birbirinden farklı olsa da büyük bir çoğunlukla bunun bir güç faktörü olduğu iddia edibilir. Güzelliğin, elindeki güç kaynağı olduğu anlayışı ile kodlanıyor insanlar. Halbuki gerçek öyle mi?
Belli bir ekonomik özgürlüğe ulaştıktan sonra estetik ile bedenini değiştirmek mutluluk getirir mi tartışılır şüphesiz. Kusursuz bir bedenin ardında son derece mutlu ruhlar mı geziniyor, hayır elbette. İşte kitap da bu zeminden hareketle bir yolculuk sunuyor okuyucusuna.
Peri...
Annesini, babasını ve tanıdığı tüm insanları içtenlikle anlatıyor. Mesela annesi çok zor biri. Onun üzerine söylenecek çok şey var. Bir çocuğun yaşamını nasıl zedelersiniz, annesi buna bir örnek maalesef. Sürekli eleştiren, azarlayan, küçük düşüren tavrıyla küçük Peri'ye çok üzülüyorsunuz. Sonra bir de Asude Öğretmen var. Onun hüzünlü ve yalnız çocukluğunu yer altından yer üzerine çıkaran, yaşamına çok güzel dokunan birisi. Hani iyiki varsın denir ya tam da öyle birisi.
Küçücük bir çocuk düşünün ki annesi onu sevsin istiyor. Ama olmuyor işte ve küçük kalbi kendini suçluyor. Hâlbuki gerçek öyle mi? Çocuğunun yaşamına koca bir delik bırakan anneler keşke hiç çocuk sahibi olmasa.
Kitabın anlatmaya çalıştığı her şeyi çok sevdim. Çok da güzel bir yolculukta vermiş yazar.
#oyunkurucu
-KANDI STEINER
“Onu istiyordum.
Onu o kadar çok istiyordum ki benliğimin her zerresini bir çırpıda tüketmesine izin verecektim. Tam da şimdi bu ana teslim olabileceğim anlamına gelecekse beni varoluştan silmesine, gezegenden yok etmesine bile izin verirdim.”
Sports romance türünü sevmeyen yoktur diye düşünüyorum. Bu seri bu türün en
Tavsiye edilen klasiklere girmiş bir kitap olmasına rağmen benim okurken zorlandığım, bir an önce bitsin diye sabırsızlandığım tek kitap diyebilirim. Kitap eleştirmeyi halsizlik olarak görüyorum açıkçası o yüzden kitap elbette güzeldir ancak ben yeterince odaklanamamış ve anlayamamış olabilirim :)
Türünün kötü bir ornegi
Aslında sıradan bir anlaşmalı ilişki konulu kitap. Güzel ve mantıklı bir başlangıç ve elbette kolay okunan bir dille geliyor. Ama işler baş kadın karakterin bitmek bilmeyen iç çekişmeleri nedeniyle temposunu kaybediyor.
Yazar erkek dünyasında kadın olmak, kariyer kadını olmak gibi konulara değinmeye çalışırken aile çatışmalarıni da sos olarak eklemiş. Ama her şey o kadar yarım işlenmiş ki maalesef yeterli seviyeye ulaşamamış. Türünün kötü bir örneği diyebiliriz. Keşke editör aradaki gereksiz içsel çekişmeleri ve tempo düşüren yerleri kesseymis.
