Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
nedir tren düdüklerinin çığlık çığlığa sorduğu bir şehri terk ederken susmak bu kadar güç müdür kadere dönüştüren nedir sıradan bir yolculuğu
Reklam
Herkes kendi gücü ve emeği kadar nasib alır, eğer senin kabın az su alıyorsa deryanın günahı ne?*
döne döne sonbahara ulaştı yorgunluğum uzaktan ölümün çanlarını duyuyorum geceler uzadı sabahlar olmak bilmiyor sürekli alacakaranlıkta hanidir ruhum.
loş aynalarda durur koyu kızıl izleri dudaklarının aynaları doldurur kurt gibi uluyan diri göğüsleri girip aynalara dişlerini boynuna saplar aynalarda çoğalan o gözleri kanlı kırmızı yeşil kirpikli kadın.
kalın mavi camdan bir duvara çarptım hay allah / gözleriniz değil miymiş.
Reklam
Ah nerde gençliğimiz Sahilde savruluşları başıboş dalgaların Yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller Elde var hüzün
Gözleriniz olmasa konuşamayacaktım Hep böyle cana yakın mı bakarsınız
Bir şehri terk ederken susmak bu kadar güç müdür
bir kadın düşünürdüm / balansı gülüşü bir çağlayan güneşle yıkanıyor içinize ışık sıvanır bir kere duysanız.
Reklam
bizi tanıştırmadılar evet yalnızım eş dost arasında büsbütün yalnız.
iki ayrı şehirde birden mi yaşıyorum iki ayrı insan olarak aslında aynı orada vurulanın burada mezarı.
camlar kararır ardında kış akşamları anlaşılmaz maviler büyük eflatunlar jilet yansımalarıyla şubat rüzgârı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.