Yaşa, ister iki yüz, üç yüz, istersen bin sene.
Bu köhne, yıkık evden çıkıp gitmek var yine!
İster padişah, ister sokak dilencisi,
Aynı defteri biçer ölüm her ikisine.
Ömer Hayyam
Mevcut bi savaşın ortasında seni evimi vururken gördüm. Devam etmeliyim diyordum ki haricindeki her şey kayboldu. Aynı saftayız diye destek olacaksın sanıyordum, daha kolay vurabilmek içinmiş her şey. Düşman senmişsin.
Kendinle olan savaşında seni kurtarıp sana yenilme inceliği.
Elbette seni inciteceğim. Elbette beni inciteceksin. Elbette birbirimizi inciteceğiz. Ama bu varoluşun mutlak koşuludur. Bahar olmak, kışın riskini kabul etmek demektir. Var olmak, var olmama riskini kabul etmektir.
Antoine de Saint- Exupery
"Sevgili Sumru, umarım beni anlarsın ve böyle çekip gitmemden dolayı kızmazsın. Ne yapayım ki başka çarem yoktu, en doğru olan buydu. Diğer türlü sana haber verip gitmem inan benim için de zor olurdu. Sanırım bir daha karşılaşamayacağız ama insan yine de umut etmek istiyor. Çünkü umut etmeden yaşamak ne kadar zor değil mi? Bir gün hiç beklemediğin bir an hiç beklemediğin bir yerde karşına çıkabilmeyi nasıl istediğimi anlatamam. Şimdi güneşli ve güzel günlere olan inancımızla sözleşelim. O günler geldiğinde seninle hep gitmek istediğimiz çocukluğumun geçtiği siyah sümbül gölünün kıyısında birlikte geleceğe yürüyeceğiz. Hakkında pek bir şey bilmediğimiz bir geleceğe değil, çoktan başlamış bir gelecekte, bizim adımızı taşıyan bir gelecekte. Tüm sevgilerimle..."
Özcan Alper - Gelecek Uzun Sürer