" Otuz yıldır bu işin içindeyim. Cenneti de yaşadım, cehennemi de. Meleklerde çıktı karşıma, iblisler de. Hayatta kalabildiysem, dudaklarımı mühürlü tutmama borçluyum. Başkalarının işine burnumu sokmam. Ama sana kanım kaynadı. İyi birine benziyorsun." Yandaki odadan bir tıkırtı geldi. Döşemelerin arasında bir fareydi belki." Hadım ağa "dedi Zeyneb fısıltıyla." Dikkat et ona. " " Neden? " " Kendini kolla " dedi kadın, o kadar.
Sayfa 415 - Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic. A.Ş.Kitabı okuyor
Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş. - Elif Şafak
Reklam
" Belki hala geç değil, çocuğumuz olabilir" dedi Sancha utanarak. Işıldadı Cihan 'ın yüzü. "Cesaretini senden alan bir kız." "Ya da deliliğini senden alan bir oğlan." "Peki ya Çota?" "Çota ihtiyarladı. Sarayda mutlu. Bir şey olmaz ona. Halbuki biz inşaat yapmaya devam etmeliyiz..." "Bize nimet gökten yağmaz, taştan topraktan gelir" dedi Cihan, ustalarının düsturunu tekrar ederek. "Kubbe" dedi Sancha. İnsanlara bir Rab olduğunu ve onun korku ve ceza değil, merhamet ve sevgi saçtığın hatırlatacak kubbeler yapmalıyız. Cihan durdu. O an gördü ki esasında seçmediğimiz tercihler, sapmadığımız yollardı hayatlarımızı çizen. Sancha 'ya olan sevgisine rağmen onunla gitmeyecekti.Hislerini yüzünden okumuştu Sancha. Gözleri doldu ama ağlamadı. Gözyaşlarını ustasına saklıyordu, tek aşkına. "Beni unutma... Yusuf.." dedi Cihan. Sancha başını eğdi. "Unutur muyum Hintli" dedi sadece.
Sayfa 400 - Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic. A.Ş.Kitabı okuyor
"Hiç kimse kendi beynini, bir başkasının yerine düşünmek için kullanamaz. Vücudun ve ruhun bütün işlevleri bireysel ve özeldir. Paylaşılamaz ve devredilemezler"
Sayfa 58 - Doğan yayıncılık
Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş. ~Elif Şafak
Reklam
Bilâ noksan, eksiksiz bir hayattır sürdüğün . Ya da öyle sanırsın. Alışkanlıklara ayak uydurur ,tekrarlara kapılırsın. Şimdiye deyin nasıl yaşadıysan, gene de öyle yaşayacaksın sanırsın sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir. Etrafındaki kimseye benzemez kendini bu yeni insanın aynasından görmeye başlarsın var olanı değil sen de eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğim bir şeye hasret çektiğini anlarsın. Şamar gibi iner hakikat suratına. Sana içindeki boşluğu gösteren bu kişi bir pir ,üstat ,arkadaş, yoldaş, eş ya da bazen bir çocuk olabilir. Önemli olan seni tamamlayan ruhu bulmandır.
Demek sadece uzaktakileri özlemezmiş insan. En yakındakini de pekâlâ özleyebilirmiş.
Uzak ve yakın memleketlerden, kokuları kokulara, hikâyeleri hikâyelere, aşkları ayrılıklara karıştırmak üzere yola çıkan; fırtınalara, korsanlara, salgın hastalıklara, girdaplara ve daha nice badireye göğüs geren inatçı, azimli, renkli gemiler yanaşırdı şehrin kıyılarına.
"Bütün bu yolculuklar geçmişini yeniden yaşamak için mi?" diye sordu bu noktada Han. Şöyle de sorabilirdi aslında: "Bütün bu yolculuklar geleceğini yeniden bulmak için mi?"
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.