Hayat kalabalık bir sokakta yürümeye benziyor. Her taraftan bize doğru uzanmış eller var ve bu ellerin sahiplerini de görme şansımız yok. Her el sizi tutup kendine çekiyor. Direnmezseniz bölünüp parçalanıyorsunuz…
Kendisiyle konuşabilecek bir dili ve ilişki biçimi olmalı insanın. Kendini dinleyebileceği zamanı olmalı. Her gürültünün yanı başında bir sessizlik vardır. Her kalabalığın arasında bir yalnızlık…🌾🍂
youtu.be/NZ-Rw2vDJhs?si=...
Yine gel akşam üstü
Gece sabaha varmadan
İzin olsun üzerimde olur mu?
Yine gel akşam üstü
Gece sabaha varmadan
İzin örtsün üzerimi olur mu?
Ellerin kışı bahar eder mi?
Tutuşunca yüreğimi örter mi?
Ey ruhuma kır alemi papatya
Beni böyle koyup gitme olur mu?
Saçların ıslanır, ellerin bana bağlanır
Utanır söylemez, diz çöküp sana yalvarır
Dudakların bana nasılsa yakınken öyle
Bu rüyadan biri, biri beni uyandırır…
~ Ah Canım Sevgilim
Sen geliyorsun içimin dağınıklığı toparlanıyor
Baş köşede beş yüz yıldır var gibisin.
Ellerim seni bekliyor.
Yüzüm sana tapınak
Sen varsın, evim ömrüm sen kokuyor.
Sen o baygın sevgilerin adamı değilsin
Sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde
Bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir
Bin çeşit güneşle ovulmalıdır gaddar ellerin
Yürü yangınların üstüne, kendi alevini de getir
Çarpıntısız dakikası olur mu devrimcinin
Ki ölüm her yerde uyanıktır
Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine
Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin
Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize. ⚘🌿