Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Derin arkadaşlık
Panait Istrati
Panait Istrati
Arkadaş
Arkadaş
Bener
Bener
Bener
18 yaşına gelmiş ve boyacılık yapan Adrien'in ideal arkadaşlık arayışı ve kötümser Mikhail ("dışında kargaşa ve karanlıktan başka bir şey bulunmayan gerçek hayat yolunu" gören) ile karşılaşıp çabayla oluşturdukları derin arkadaşlığı anlatan bir uzun öykü. Yazarın kendisi de metinde araya girerek bu "kimseye zararı dokunmayan" tutkulu, "kör ve sağır" arkadaş sevgisini olumlar. Bu yapıtta Mikhail üzerinden rahat yaşamanın zıddı olan emek sömürüsü, adaletsizlik, sefalet ve acı, ama bu olumsuzluklardan kazanıldığını iddia ettiği samimiyet gibi bir değer var önümüzde. (Başka bir önemli değer de yine Mikhail'e göre saygınlık. Bunun zıddı ise kıskançlık.) Bu bağlamda, limanda ve biraz sonra başlayan sağanak yağmur altında Mikhail'i arayan Adrie ve diğer sevgili arkadaşı Samolya ile birlikte işçilerin kölece çalışma şartlarına tanık oluyoruz. Ayrıca yine aynı konuda Mikhail'in anlattığı veremli kadın işçi ve genç yaşta ölen oğlunu trajik öyküsünü ögreniyoruz. Bu eserde Japon-Rus savaşı bağlamında basın eleştirisi de var. Sonlara doğru üç arkadaşın boyamak için gittiği papaz evindeki "çapkın" papaz ve "kıskanç" karısının komik öyküsü ise yapıttaki üzücü öykülerin ardından bizi gülümsetiyor.
Arkadaş
ArkadaşPanait Istrati · Zeplin Kitap · 20191,556 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Uçurumun İnsanları
Sabahın ilk ışıklarıyla yola düşen emekçiler… Bir lokma ekmek uğruna saatlerce gerek fiziken gerek zihnen çalışan emekçiler… Pazar yerlerinden artık meyve sebze toplayanlar… Oğluna pantolon alamadığı için intihar eden babalar… Okul harcı ödeyebilmek için inşaatlarda çalışmak zorunda kalan öğrenciler… Aşevlerinin kapılarında karın doyurmaya çalışan
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · Alfa Yayınevi · 20203,569 okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tesadüfen görüp heyecanlandığım ve sonra hemen alıp okuduğum bu eser bizi Antik Çağ'a götürüyor ve dönemin görkemli sofralarının, değerli taşlarının, oya gibi işlenmiş anıtsal mezarların, dev sütunların, detay detay yapılmış muhteşem heykellerin ardındaki "emek sömürüsü" ile yüzleştiriyor. Dönemin şatafatının altında yok edilen emeğin gerçek sahiplerinin öykülerini anlatır. Biz madencilerin, berberlerin, kölelerin, çömlekçilerin , uşakların çiftçilerin, hancıların, kadınların, müzisyenlerin, fahişelerin, aşçıların, hayvanların ve daha birçok sömürülen hayatın gerçek hikâyesini okuyoruz ve bunu mitoloji ile harmanlayarak öğreniyoruz. Ötekilerin, görmezden gelinenlerin, dibine kadar sömrülenlerin ve özgür olmayan emeğin peşine düşüyoruz. Dolayısıyla her şeyi sınıfsal eksende önümüze seriyor kitap. Emek sömürüsü ve ayrıcalıklı sınıfın ihtişamlı yaşamının ardında kaybolan, yok sayılan insanların gerçekliğini yüzümüze çarpıyor. Bizi o sütunların, takıların, heykellerin ihtişamından sıyırıp artlarındaki görülmeyen emekçilerin dramı ve zorlu koşulları ile yüzleştiriyor. Bunu mitoloji ile zenginleştirmesine ayrıca bayıldım.Eser anlaşılır bir dille yazılmış tarih, arkeoloji ve mitolojiyi en yalın haliyle okura sunuyor, herkes okusun çok isterim hatta herkes kesin okusun, bu kitabı okuyun. "Gerçek şu ki yoksulluk doğal da değildir kader de; yoksulluk bir uygarlık icadıdır." yazıyor arka kapakta, ne kadar doğru değil mi?
Ötekilerin Arkeolojisi
Ötekilerin Arkeolojisiİsmail Gezgin · Pinhan Yayıncılık · 20247 okunma
540 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Steinbeck ile tanışmamız yeni değil. Uzun zaman oldu hatta Fareler ve İnsanlar, İnci’yi okuyalı. Gazap Üzümleri de merakımda olan kült kitaplardan biriydi. Yazarın tarzını bilenler hiç yabancılık çekmeyecektir. Amerikalı yazar çok iyi bir gözlemci, insan ve toplum analizinde çok başarılı. Düşündüren, etkileleyen uzun uzun betimlemeleri var ki bu kitapta da Amerika’nın Buhran Dönemi olarak geçen, dünyayı etkileyen o kriz zamanını çok iyi yansıtmış hikayeye. Yaşanan krizle birçok insan evlerinden, topraklarından, işlerinden olur. Çiftçiler büyük mağduriyet yaşar ve topraklarını, evlerini terk etmek zorunda bırakılırlar. Joad ailesi de evlerini, işlerini bırakıp yaşama tutunmak için Oklohoma’dan Kaliforniya’ya göç eder. Bu göç, yol ve yaşam mücadelesi hikayesine dönüşür. Yoksulluk, işçinin emekçinin yaşadığı zorluklar, kötü çalışma koşulları, temel ihtiyaç yoksunlukları, düşük ücretlerle birbirine kırdırılan insanlar, emek sömürüsü, ötekileştirme, kapitalist sistem.. Diğer taraftan insan olmanın özü, aileyi saran o görünmeyen hissedilen bağ, bir olmanın birlikte olmanın içimize serpiştirdiği umut tohumu.. Tüm karakterler farklı yönleriyle ön plana çıksa da benim için yıldız “ana” karakteri oldu. Rahip Cassie için ise akışı durdurmak istediğim doğrudur. Kitabı okuduğumdan beri aklımda şu cümleler yankılanmakta: “Herkes bu soruyu soruyor. Nereye gidiyoruz? Bana öyle geliyor ki, hiçbir yere gitmiyoruz. Her zaman yoldayız. Her zaman gidiyoruz ve gidiyoruz..” Joad ailesi bir yerde hayatına devam ediyor hala..
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · İletişim Yayınevi · 202135,5bin okunma
556 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
# Germinal. "Tohum" anlamına gelen bu Latince kökenli kelime, üzerinde yaşadıkları toprağı çatlatacak ve insanların vicdanlarında yeşerip yüzyıllarca boy verecek bir bilinci ifade eder. Germinal, insanlığın merhamet ve umut duygularının sömürülmesi karşısında duyulan öfkenin ifadesidir. # Bir maden ocağında çalışan insanların sefaleti ve maden ocağını yönetenlerin bu sefalet karşısında sergilediği duyarsızlık rezaletini okuyoruz. (Kapitalist sistem eleştirisi, emek sömürüsü.) # Madene yeni başlayan Etienne; temeli olmayan bilgileriyle işçileri, kentsoylulara karşı örgütlüyor. Fakat bu örgütleme sırasında önder olmaya başlayınca kentsoylulara benzemeye başlıyor. (Gücü elde eden, her zaman güçsüze karşı güç gösterisi sergilemeye çalışır.) # Yoksulluğun aile ve çevreyle ilişkileri nasıl yozlaştırdığı da açıkça görülüyor. # Direnişin bilinçsiz şekilde yapılıyor olması, direnişin başarısız olacağının en temel göstergesi oluyor. # Bütün işçilerin yanıldığı en temel nokta şu oldu: Özgürlük, sanıldığı kadar kolay ve ucuz değildi.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,9bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Orhan Kemal'in usta kalemiyle yazılan Vukuat Var, sizi Çukurova'nın kavurucu sıcağına ve zorlu yaşamına götürüyor. Toprağını kaybedip yoksullaşan köylülerin, gittikçe güçlenen toprak ağaları karşısında yaşadıkları mücadeleyi anlatan roman, emek ve sömürü kavramlarını derinlemesine inceliyor. Hikayenin merkezinde, Hanımın Çiftliği'nde çalışan emekçi insanlar var. Hayatlarını idame ettirmek için zorlu koşullarda çalışırken, adaletsizlikle ve sömürüyle de mücadele ediyorlar. Romanın kahramanları, yoksulluğa rağmen umutlarını kaybetmeyen ve daha iyi bir yaşam için direnen insanlardan oluşuyor. Vukuat Var, sadece bir roman değil, aynı zamanda 1950'lerin Türkiye'sine dair sosyo-politik bir tablo da sunuyor. Toprak ağalarının gücü, yoksulluk, emek sömürüsü ve adaletsizlik gibi o dönemdeki sorunlara değinerek, okurları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik ediyor. Orhan Kemal'in akıcı ve sürükleyici dili, karakterlerin derinliği ve hikayenin gerçekçiliği, Vukuat Var'ı unutulmaz bir roman haline getiriyor. Eğer: Toplumsal gerçekçi romanları seviyorsanız, 1950'lerin Türkiye'sine dair bir bakış açısı kazanmak istiyorsanız, Emek ve sömürü gibi kavramlar üzerine düşünmek istiyorsanız, Vukuat Var'ı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Vukuat Var
Vukuat VarOrhan Kemal · Epsilon Yayınevi · 2005836 okunma
Reklam
94 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Video: youtu.be/EfVIgaKdzaM Buz Altında Yanardağ. Türkân İldeniz'den okuduğum 3. kitap. Buz Altında YanardağHavva Çıkmazı, 94 sayfalık güzel bir şiir kitabı. Kitapta; acı, aşk, aydın (kişi), barış, çocuk, deniz, emek sömürüsü, insan, isyan, gemi, gurbet, halk, hüzün, kadın, özlem, kaptan, savaş, sevgi, silah, sömürge ve umut gibi
Buz Altında Yanardağ
Buz Altında YanardağTürkan İldeniz · Everest Yayınları · 202131 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İstanbu'un Bir Gecesi, 1939 yılında, Haber gazetesinde tefrika edilir. İstanbul'un Bir Gecesi, bol karakterli bir roman. Suat Derviş, İstanbul'un bir gecesini anlatırken, değişik sosyal sınıflardan insanların yaşam koşullarını gözler önüne serer. Romanın başlangıcında, apartmanlar arasında tek başına kalan bir konaktan bahseder
İstanbul'un Bir Gecesi
İstanbul'un Bir GecesiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2018199 okunma
108 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.