Engels'e göre kadınların iş gücü içinde yer almaları, kurtuluşlarının anahtarıydı. Kapitalizm, cinsiyet farklarını ortadan kaldıracak ve bütün işçilere eşit muamele edeceti. Kadınlar ekonomik olarak erkeklerden bağımsız olacak ve proletarya devrimini ilerletmede erkeklerle eşit zeminde yer alacaklardı. Devrimden sonra bütün insanlar emekçi olup özel mülkiyet kaldırılınca, kadınlar erkeklerden olduğu kadar sermayeden de kurtulacaklardı.
Deprem,devlet ve siyaset
Bize bilimin ışığında eşitliği esas alan, gerçekten laik, demokratik, halkın katılımıyla, halk egemenliğin- de ölmeden, sömürülmeden, birbiri- mize düşürülmeden, insanca yaşaya- bileceğimiz bir ülke gerek, buna hiz- met edecek bir devlet gerek! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mücadelemiz buna vesile ol- sun. O güne kadar unutursak kalbimiz kurusun!
Nuray Öztürk
Reklam
Münih’in beğendiğim ikinci özelliği trafikteki düzen oldu. Burada üç kişiye bir araba düşüyormuş. Bizimkilerin de arabası vardı. Şehrin içinde ve dışında arabaların gelip gidişi parmak ısırtacak bir intizamla oluyordu. Korna çalmak yasağı olmadığı halde korna binde bir, meselâ önde giden bisikletli çocuğu uyarmak için çalınıyordu. Caddelerin,
Onu gönül rahatlığıyla övememekten rahatsızdım. Gel gör ki, sırf karşında oturduğu için bir adamın yeteneğini pohpohlamak bütün yalanların en bağışlanamazıydı; çünkü bu onu yüreklendirmek demekti, gerçek yetenekten yoksun birini yüreklendirip hayatını harcamasını telkin etmekti. Çok insan yapar bunu, dostlar ve arkadaşlar özellikle.
Sayfa 297Kitabı okudu
"Şehit anneleri, kadınları ve çocukları, kaybettikleriyle baş edemiyordu. Sanki gözleriyle bana yalvarıyorlardı ve ben hiç bir şey yapamıyordum. Onları anlayabiliyor muydum? Bir oğlu, bir kocayı, bir babayı kaybetmek ne demekti? Bunu hiç yaşamamış olanlar tam olarak anlayabilir miydi?"
Musab
Harbin sonunda, gülüm arkadaşlarına şehitleri gömme emrini vermişti. Mezarların kazılacağı yerde sıkıntılar çıktı ve şehitlerin ikişer ikişer kabre konulmasını buyurdu. Başka bir sıkıntı da kefen bezi bulmakta yaşandı. Yetmiş şehide yetecek kadar bez bulunamıyordu. Tedarik için kefen yerine kullanılabilecek ne varsa getirildi ve örtülerden birini de Mus'ab için ayırdılar. Fakir bir kadının eskimiş bir entarisine benziyordu. Galiba Medine'den koşup gelen kadınlara aitti. Onu üzerine örtmeye çalıştılar. Ayaklarına çekilince başı açıkta kalıyor, başına çekilse ayakları ortaya çıkıyordu. Ebedi merhametin denizi, mutlak iradenin aynası gülüm bunu görünce gözleri nemlendi. Sahabeden bazıları da hıçkıriklarıyla ona eşlik ettiler. Bir zamanlar kat kat ipekler giyen Mekke'nin zengin asilzadesi Mus'ab b. Umeyr, dünyadan gittiği o anda, içine konulacağı daracık bir çukur ile kefenlenecek bir parça bezden bile yoksun kalmıştı. Bedeninin açık kalan kısmını otlarla örtüp onu toprağa indirdiklerinde artık gülüm dayanamadı. Sonra da ashabın gözyaşları sel oldu. Mus'ab, dünyaya gözünü kapayarak nimetlerine yüz çevirmiş, sırtını dönmüştü. Dünyayı ne vatan edindi, ne de mesken tuttu. Bilakis iradesinin atını Allah'tan yana sürdü, dizgini sapasağlam yönetti. Bu, Allah'ın da onu tutması demekti. Zaten bir müddet sonra Cebrail bir haber getirdi: "Müminlerden öyle mert adamlar vardır ki Allah ile olan ahitlerinde sadık çıktılar. Onların bir kısmı ahdini yerine getirip şehit oldu."
Sayfa 443 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
151 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.