Tüm avuntulara yüz çeviren, başkalarının iyi niyetli neşesini bir aşağılanma gibi görmeye hazır, düzelmesi olanaksız bir hastanın içe dönüklüğü, somurtkanlığı gelmişti üzerine.
Şuna da inan ki, senin iyiliğin seni bana o kadar sevdirdi ki, sevgine yaraşır bir insan olsam da seni bu kadar sevemezdim.
Reklam
Çevresindekilere eziyet etmekten zevk duyan, kimseye rahat yüzü göstermemek için elinden geleni ardına koymamaya kararlı bir çocuk huysuzluğuyla kıvranıyor, çırpınıyordu.
Yalnız, ihanet ile şiddet iki ucu sivri oklara benzer; kullananları düşmanlarından beter yaralarlar.
Hepimizden uzakta, çok uzakta ve hepimizin üzerinde! İster hâlâ bu dünyada olsun , ister öbür dünyada,ruhu Tanrı'nın yanında huzur içindedir!
Hayattayken değer görmüş ölülerin bıraktıkları her anı değerlidir.
Reklam
Kaldırdı yüzünü tutsak; tatlı mı tatlı ve yumuşacık Sanki mermerden oyulmuş bir aziz; memede uyuyakalmış bir çocuk Öyle tatlı ve yumuşak ki, öyle masum ve sevecen Ne acılar bir çizgi bırakmış üstünde, ne gölgesini düşürebilmiş hüzün! Kaldırdı elini tutsak ve bastırdı kaşının üstüne " Vuruldum " dedi, şimdi çok canım yanıyor işte Yine de koymaz bana ,sağlamdır sizin sürgünüz ve zincirleriniz: Çelikten dökülmüş de olsalardı, beni fazla tutabilir miydiniz?" EMİLY BRONTE MAHPUS 1845
hem onu yakışıklı filan diye sevmiyorum, Nelly; benden daha çok bana benziyor da, onun için seviyorum. Ruhlarımız her neden yoğurulmuşsa, ikimizinki de aynı.
Bu arada kar beyaz eteklerini şahane bir edayla yayarak gururlu bir zariflikle piyano başına geçmiş olan Blanche Ingram, büyük bir ustalıkla pelüt çalmaya başlamıştı.
Sayfa 253
Ruhlarımız her neden yoğrulmuşsa, ikimizinki de aynı.
Reklam
Yediği tekmeleri hak etmiş de yine de çektikleri yüzünden, yalnızca tekmeyi atandan değil, bütün dünyadan da nefret eden bir alçak tavrı takınma!!
Sayfa 71 - Nelly
"Kötü bir yürek en sevimlileri bile çirkinden de kötü yapar. "
“…Onu bana hatırlatmayan ne var ki? Şu döşemeye baksam, taşların üzerinde onun yüzünü görüyorum. Her bulutta, her ağaçta o var. Geceleyin hava onunla dolu, her şeyde ondan bir pırıltı var; gündüzleri ise çevremde ondan başka bir şey yok, her yerde o! Rastladığım kadın ve erkek yüzleri, kendi yüz çizgilerim bile, bir benzeyiş içinde benimle eğleniyorlar. Bütün dünya korkunç anılarla dolu; nereye baksam, onun yaşamış olduğunu ve benim onu yitirdiğimi görüyorum!”
Sayfa 388 - From HeathcliffKitabı okudu
“Hiç kitabınız yok mu?” dedim. “Bağışlayın, ama burada kitapsız nasıl yaşayabiliyorsunuz? Çiftlik’te büyük bir kitaplık olduğu halde sıkıntıdan patlıyorum. Kitapları elimden alın, çıldırırım!”
Sayfa 360 - From LockwoodKitabı okudu
Siz daha hiç gerçek bir üzüntüyle karşılaşmadınız, Bayan Catherine. Babanız ile benim öldüğümü hayal edin bir dakikalığına, dünyada yapayalnız kaldığınızı, o zaman nasıl hissederdiniz? Bu ufak sorun karşısında hissettiklerinizi, o zaman hissedeceklerinizle karşılaştırın ve sahip olamadıklarınız için üzülmektense sahip olduklarınız için şükredin.
Sayfa 331 - Martı YayınlarıKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.