O kavşaktan her yere yollar gidiyordu, kuzeye, güneye, doğuya ve batıya. Fakat bizim için hiçbir yere gitmiyordu yollar. Adım atsak karanlıktı. Adım atsak boşluktu. Bizim için kartondandı sanki dünya, adım atsak elimizde buruşup kalacaktı.
Taşrada ve kâinatta, yapayalnız kalmış erkek çocukların hikâyesi... Kitapta 8 adet farklı yaşlara, durumlara doğmuş erkeklerin öyküleri var. Emrah Serbes'i ilk kez okudum ve bayıldım açıkçası. Anneannemin Son Ölümü, Denizin Çağrısı ve Kimi Sevsem Çıkmazı en sevdiğim öyküler oldu. Herkese iyi okumalar ;)
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete. Yani birini er geç unutmaya mahkûm olduğunu bilmenin bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.
İşin en zor, en meşakkatli kısmını hallettikten sonra, böyle küçük detaylarda bocalamak, vazgeçecek gibi olmak, bütün büyük yeteneklerin ortak özelliğidir.
Köpeğin de fakiri var. Köpeğin fakiri yerleri koklaya koklaya yürür. Gel kuçu kuçu dersin gelmez, hoşt dersin gitmez. Başını okşayacak olursun ısıracakmış gibi hırlar, tekme atacak gibi yaparsın döner gelir bacağına sürtünür, her türlü yalakalığa başlar. Geceleri, duvarlan sigara dumanından sararmış alçak tavanlı odalarda, hayatınız sıçıp sıvanmışken, kulak kabartın; dışarıda, bomboş sokağın ortasında, ulur gibi, acıyla havlayan köpekleri duyacaksınız. Pencereye gidip sağa sola bakacaksınız, yoklar. Hiç kimseye değil, sadece karanlığa karşı havlayan köpekler, birden havlayıp birden susar ve yok olurlar. Sebebi çok basit, fakirlik Ama hikayemiz bu değil.
Hakikatın belli bir kısmı yeterlidir, adalet mekanizmasının işe yarayan kısmı. Hakikatın karanlık kısmıysa, bunu zaten tam olarak kim bilebilir ki... Belki de hakikat, bu ülke için biraz lüks bir sözcüktür.