Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biraz müzik dinledim, gökyüzüne baktım. Ne yapıyoruz bu gezegende diye düşündüm, bütün bu saçmalıklar ve bütün bu acılar neden?
Büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
Reklam
Sevgi budur, gözlerini kapadığında oradadır ve bir milyon sene sonra bir milyon insan arasında da görsen, ha işte O dersin.
- Geçer mi sahiden Behzat Ağbi? +Hayatta her şey geçer ama nasıl olduğunu sorma.
Sevmiyorsun. Yeterince sevmiyorsun. Yeterince sevsen, bütün sevmeyenler adına da severdin beni.
İş işten geçtiğinde, bütün mazeretler tedavülden kalkar, kıran ya da kırılan da piç gibi ortada kalır.
Reklam
"Aştı beni bu her şeyi okumuş kalabalık, bir anda en cahil ben kaldım."
... yalanlara inanmaya ihtiyacı varmış. Bütün çaresiz insanlar gibi...
#Bugün söylenecekler söylendi, bütün susulacaklar susuldu. Bütün bunlardan geriye bir şeyin külü kaldı, ama neyin külü derseniz Allah belamı versin bilmiyorum. Ben iyi bir başlangıçtım sadece. Bazı insanlar sadece iyi bir başlangıç yapmayı bilirler. Sıkılırlar. Sürdüremezler." -Emrah Serbes
Sayfa 301Kitabı okudu
Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında kar­şısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim.
Reklam
Çünkü büyüdükçe arzulanın küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
Ayrıca imkanım olsa terör örgütlerine veririm oyumu çünkü bu devletin yıkıl­masını istiyorum, çünkü annem babam öldügü zaman hiç­ bir şey yapmadı devlet, ayrıca Yasemin düşünmek için süre istedigi zaman hiçbir devlet büyügünün araya girip işleri yoluna koymak için çaba sarf ettiğini de görmedim. Hep boş vaatler; yaralar sarılmadı.
Dedigim gibi, kendini kandırmadan yaşamanın ne anlamı var. Çıplak gerçekler kimi tatmin ede­bilir ki? Bir derviş ya da manyak oğlu manyağın teki değilse­niz olayları küçültmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul ederek yaşayamazsınız.
Beni anneanneme bırakıp davetli oldukları bir akşam yemeğine gidiyorlardı. Bıraktıkları yerde kaldım. Bazen ne uzun yemekmiş diye düşünüyorum, san­ki dönecekler de üç sene süren yemegi anlatacaklar, yiye yi­ye yüz elli kilo olmuş olacaklar Allah bilir. Kendini kandırmaca, en sevdigim oyun.
Serin ve sakin bir sabah balkonda kahvaltı ediyorduk. Saçların dağınık, gözlerin uykuluydu. Kalbimi kazanmak için hiçbir şey yapmana gerek yoktu. Hikayem Paramparça, Emrah Serbes
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.