Nilgün… Onu okumayı ne kadar çok sevdiğimi nasıl tarif ederim bilemiyorum. Geç tanıştığım için kendime kızdığım, her arkadaşıma okumasını önerdiğim, mezarına 3 kez gittiğim tek şair Nilgün. Bu dünya ile kavgası olan çünkü dünya tarafından yaralanmış eşsiz bir ruh… Şiir dili ve üslubu kimseye benzemez, kendi yabancılığını kelimeleriyle çok yetkin bir şekilde yansıtır o. Yaşamına son vermesine sebep olan şeylerin bazılarını bu kitaptaki şiirlerde az çok görebiliyorum dersem, belki fazla özgüvenli bir cümle kurmuş olurum ama onunla aramdaki bağ beni bu düşünceye itiyor. Önceki senelerde olduğu gibi her ölüm ve doğum günlerinde anmak için mezarına gitmeyi, arayı hiç soğutmamayı istiyorum. Ve onun dediği gibi ‘’iki adımlık yerkürenin bütün arka bahçelerini görüp öyle çekilmek istiyorum’’ hayat denilen bu sahneden.