“Yıldızların karanlıkta parlaması gibi, fakirlik ve sefalet içinde de saflıkla ve yücelikle parlayan ruhlar yok mudur? Bir kalp, sevmek için sadece zenginliğe ve asalete mi muhtaçtır? Bence en gerçek ikbal, temiz bir ruhun göründüğü iki güzel göz; en büyük zenginlikse kalbin hissini gösteren gül renginde dudaklardan yansıyan gülümsemedir. Güzellikten büyük asalet, kalp temizliğinden büyük zenginlik mi olur?”
Eşref Edip’e göre, Abbashalimpaşa, maddi ve manevi servetleri şahsında birleştirmiş ideal bir Müslüman Türk zengindi; “Fatih bir hükümdar, büyük bir kumandan nasıl milli şehameti temsil ederse, Abbas Salim Paşa da İslam Türk seciye ve ahlakının en yüksek derecesini şahsında yaşatmış, İslam-Türk asalet ve kibarlığının şehinşahı olmuştu“ Akif maddi servet olmayan, Abbas Paşa da büyük bir servete sahip fazilet kahramanlarıydı; biri her türlü mahrumiyet, diğeri maddi zenginliğe karşı göğüs gelerek bir anlamda aynı mücadeleyi vermişlerdi. Abbas Paşa “zenginlik serkeş bir ata benzer, sahibinin ufak bir gafletini yahut münasebetsiz bir hareketini seçecek olsa derhal yere yere çarpar,“ derdi.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Yıldızların karanlıkta parladığı gibi yoksulluk içinde de temizlik ve yücelikle parlayan ruhlar yok mudur? Bir kalp, sevmek için mutlak servete, asalete mi muhtaçtır? Bence talihin en hakikisi ruhun göründüğü iki güzel göz, en büyük servet, kalbin hissini gösteren gül rengi dudaklardan yansıyan tebessümlerdir. Güzellikten büyük asalet, kalp temizliğinden büyük zenginlik mi olur?
Hazine
Yıldızların karanlıkta parladığı gibi yoksulluk içinde de temizlik ve yücelikle parlayan ruhlar yok mudur? Bir kalp, sevmek için mutlak servete, asalete mi muhtaçtır? Bence talihin en hakikisi, ruhun göründüğü iki güzel göz, en büyük servet, kalbin hissini gösteren gül rengi dudaklardan yansıyan tebessümlerdir. Güzellikten büyük asalet, kalp temizliğinden büyük zenginlik mi olur?
Sayfa 51
_Aklı başındalık, düşünüp-taşınıp, tartıp, tercih etmeye yönelik bir erdemdir ve bir anlamda pek çok erdemin ustasıdır. Bu bağlamda basiret ve zeka gibi yine ruhun bu kısmına ait erdemler, aklı başındalığın kalfası, ruhun diğer kısmındaki karakter erdemleri ise çırağı konumundadır. Öte yandan erdemlere yönelik doğal eğilimin söz konusu olduğu
_Tüm zamanların bilgeleri hep aynı şeyi söylemişlerdir ve tüm zamanların budalaları da tam tersini yapmışlardır. Ve bu durum bundan sonra da sürecektir. Bu yüzden Voltaire diyor ki: "Bu dünyayı, tıpkı dünyaya geldiğimizde onu bulduğumuz gibi, aptal ve kötü bir biçimde terk edeceğiz." _Felsefede, politikada, edebiyatta ya da sanatlarda,
Reklam
"Yıldızların karanlıklar içinde parlaması gibi fakirlik ve sefalet içinde parlayan saf ve yüksek ruhlar yok mudur? Bir kalp sevmek için mutlaka servete, asalete mi muhtaçtır? Bence en gerçek mutluluk, tertemiz bir ruhu gösteren iki güzel göz; en büyük servet, seven bir kalbin duyularını gösteren gül renkli dudaklardan yansıyan tebbesümdür. Güzellikten büyük asalet, tertemiz bir kalpten büyük zenginlik olur mu? "
103 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.