104 syf.
10/10 puan verdi
Editörlüğünü yaptığım kitapların yorumunu yazarken bir parça zorlanıyorum. Kendi çocuğunu öven anne gibi hissediyorum kendimiEvet belki tam olarak annesi değilim bu kitapların ama her aşamasına şahitlik edip üzerinde günler geceler boyu çalışınca insan en azından bir süt anne gibi hissediyor kendiniSevgili yazarım @gregorsamsat_fikretdagli
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202412 okunma
Neden en iyi insanlar bile sanki hep başkalarından bir şeyler gizler, hep susar? Sözlerinin yel olup gitmeyeceğine emin olduğun zamanlarda bile neden yüreğinden geçenleri dosdoğru söylemezsin? Herkes olduğundan daha ketum görünüyor, sanki hemen dile getirirlerse duygularının zedeleneceğinden korkuyorlar...
Reklam
Başımı sallayıp diyorum ki: "Yıllar ne çabuk geçiyor!" Ve yine soruyorum kendime: "Ne yaptın yıllarına? En iyi zamanlarını nereye gömdün? Yaşadın mı, yaşamadın mı?"
"Biliyorum, Nastenka, biliyorum!" diye haykırdım. "Sizi tanıyınca en güzel yıllarımı boşuna harcadığımı şimdi her zamankinden daha iyi anlıyorum! Bunun böyle olduğunu yüzüme karşı söylemesi için, Tanrı'nın bana iyi yürekli meleğimi, sizi gönderdiğini düşündükçe üzüntüm daha da artıyor. Şimdi yanınızda oturup sizinle konuşurken geleceği düşünmek çok tuhaf gerçekten, çünkü gelecekte beni gene yalnızlık, gene o can sıkıcı, gereksiz yaşam bekliyor.
Hayatının en iyi yıllarını hangi mezarlığa gömdün?
İnsanlara gereken "Mutlu ve umut dolu geceler"
"İyi geceler" i ortalama ve altı olanlara bıraktım. Öncesinde ailemmiş gibi bağ kurduklarıma"Cici geceler ve kendine cici bak." diyordum. Şimdi ise "Mutlu ve hayırlı gecelerin olsun." veya "Mutlu ve umutlu gecelerin olsun." diyorum. Bir ara nenemi geçirirken sesli fısıltıyla "Mutlu ve hayırlı gecelerin
Reklam
Gecenin bilmem kaçı, saçmalama saatleri. Hayatta yerimi bulma çabası. Bulamamanın verdiği huzursuzluk. Ya da bir yere ait hissetme ihtiyacı. Zamana yetişememe, zaman çok hızlı.. Hızlandığın zaman sanki hayatı es geçiyorsun hissi, Durulunca zamanla birlikte üstüne çöken ağırlık (sanırım psikolojik yetişemiyorum kafası) Diğer türlü, fiziki yorgunluktan bitap düşme ama en azından evet yaşayabiliyormuşun farkındalığı. Hadi iyi geceler beyni yanan beyin yakar.
İyi geceler
Bu zamana kadar okuduğum kitaplar, yaşadığım deneyimler, gördüklerim, bildiklerim… acısıyla tatlısıyla kendimi bu yaşa kadar büyütüp yürütmenin, için kan ağlarken bile dik durabilmemim, elbet bunda da bir hayır vardır diyip kötünün içinde iyiyi görmemin, her defasında düştüğüm yerden daha güçlü kalkmamın ve her şeye rağmen diyebilmemin en büyük destekçisi inancımdı. Şuan nerde, ne vaziyette olursanız olsun kendinize inanmaktan asla vazgeçmeyin.
Söyleyin bana, hepimiz birlikte neden kardeş gibi olamıyoruz? Neden en iyi insanlar bile her zaman diğer insanlardan bir şeyler saklıyor, bir şeyleri geride tutuyor gibi gözüküyor?
Bugün bir melek ayrıldı aramızdan. Hayatının en masum döneminde, 16 yaşında. 16 yaşın heyecanını, ergenliğin sıkıntılarını hiç yaşayamadı. Çünkü ergenlik sorunlarından önce gelen çok ciddi sağlık sorunu vardı onun. Kalbi çok zayıftı. 5 yıldır, kendi kalbinin yerine yeni bir kalp koymak içindi çabası. O ve ailesi çok çabaladılar, Esila o çocuk omuzlarıyla çok ağır yüklerin altına girdi, birçok ameliyat geçirdi, birçok kez yoğun bakıma girdi. Kalbi biraz nefes aldırdıysa ona, o kısacık molalarda gülümsemeyi başardı. Her şeye rağmen gülmeyi unutmadı. “Anne yardım et.” cümleleri dudağında sabahladı çoğu gece. Bir ümit… “Ah bir kalp bulunsa” dualarıyla geçen, “Sabret yavrum, geçecek.” avuntularıyla çaresizlik içinde bitmeyen günler, geceler… Nihayet o kalp bulundu, kim bilir hangi yüreklere düşen kor, bir başka yanan yüreği serinletmek için ümit oldu onlara… Merhametti bunun adı, yıllardır beklenen merhamet. Bir ümit koşturdu herkes, o yalvaran bakışlara merhem olmak isteyen herkes koşturdu. Ameliyatı da iyi geçti Esila’nın, sonra o kritik saatler başladı. Çok istedi yaşamayı Esila, annesi çok istedi yavrusunu kurtarmayı, babası her şeyini verirdi onun için, kardeşleri yollarını gözlediler hep. Ama olmadı, Esila bugün ayrıldı aramızdan… Sevdiklerinin acısı o kadar büyükken, çok üzgün olduğumu yazmaya bile utanıyorum. Allah’a emanet ol Esila…
Reklam
"Allahım, onu neden yalnız bıraktın? Neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? Neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? Neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? Neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin? Neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken Ayla’yla
İyi geceler bayım hiç yittiniz mi En az bir defa yitmeli insan Nasıl geçti yıllar telefon beklerken mi Şarkılar bitti şarkılar bitti Bir şey söylemedin kadınlar için Devrimler için bir şey söylemedin Yıldızlar için İyi geceler bayım
Aslında hayatın en güzel anı; her şeyden vazgeçtiğinde, seni hayata bağlayan birinin olduğunu düşündüğün andır." - Balzac İyi geceler 😊😊
Ve kendime soruyorum: Hayallerim nerede? Kafamı sallayıp mırıldanıyorum: Zaman nasıl da geçiyor! Ve sonra kendime bir daha soruyorum: Zamanını nasıl geçirdin, hayatının en iyi yıllarını nereye gömdün? Yaşadın mı, yaşamadın mı? Bak! diyorum kendime, dünyadaki her şeyin nasıl solup soğuduğuna bak. Birkaç yıl daha geçecek, ardından bunu mutsuz bir yalnızlık izleyecek, daha sonra sarsak yaşlılık değneğiyle birlikte gelecek, daha sonra da çaresizlik ve yıkım olacak. Olağanüstü dünyan yok olacak, hayallerin çürüyüp ölecek, ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dağılacak.
28.04.2019
9 saat derse girmiştim, 500 tane öğrencinin nöbetini tutmuştum. Belki abartılı gelecek ama kirpiklerime kadar yorulmuştum. Telefonumun şarji okuldayken ilk defa o gün bitmişti. Köyün son aracına yetişip eve gelmiştim. Sabah 7'de çıktığım evden akşam 19.00'da dönmüştüm. Saat 21.00'da arkadaşlarım kapımı çalmıştı. Söylediklerini ilk
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.