KAMUOYU
Kamuoyu, başkasına ya da topluma yapılan haksızlığa hayır demekle, toplu gösteri gövermekle oluşmaya başlar. Abdülhamit'in Mithat Paşayı Tayfta boğdurması, memlekette kamuoyu bulunmamasındandır. O, daha T ay fa gönderilmeden, kalabalıklar homurdanmaya geçseydi Abdülhamit onu T ay fa bile gönderemezdi. Ama nedense, bizde herkes, çuvaldız
Sayfa 78 - ADAM yayınları, 1995Kitabı okudu
Bazen anlar zordur, bazen günler, bazen dönemler; bırakma kendini... Bazen insanlar zordur, bazen olaylar, bazen durumlar; bırakma kendini... Bazen düşünceler zordur, bazen duygular, bazen davranışlar; bırakma kendini... Sabah olur, kalkmak istemezsin. Kalkmak zordur. Hele sonrası zorun zoru gibi gelir. Enerjin olmaz, moralin zaten hiç yoktur. Saçın başın dağılmış, kolun kanadın kırılmıştır. Ne giydiğin önemsiz olur ne yediğin gibi. Ya yemekten kaçarsın ya yemeğe vurursun kendini. Sıcağı sevmezsin soğuğa tahammül edemezsin. Her şey bir yük, sevilmesi imkansız bir mecburiyet gibidir. Kalkmak, giyinmek, yıkanmak, yürümek... Bırakma kendini... Sevgin azalır kendine karşı, insanlara ve dünyaya karşı. Hayallerini kaybedersin, ümitlerini sonra, en son inancını. Gelecek yoktur artık düşünce dünyanda, geçmiş ise unutulsa daha güzel bir dert olarak var olur. Şimdiyi sorsalar şimdi ne dersin? Bırakma kendini.... İnsanlar yorar en çok. En uzağından en yakınına. Soğuk tavırları kafana takar, sıcaklardan rahatsız olursun. Yaklaşanı uzaklaştırır, yardım etmek isteyenden sen uzaklaşırsın. Gördüğünde memnun olduğun insanların sayısı azalır, azalır... Bir gün onlar da biter, aynaya bile bakmak istemezsin. Nazik, düşünceli, hassas olmak çok zordur artık. Empati yapmak, anlayış göstermek, tahammül etmek imkansız gelir. Bırakma kendini.... Gözünü karartma, gönlünü daraltma. Buraya kadarmış deme, burası kadermiş...
Reklam
Benlik Nasıl Güçlenir?
Psikolojik dayanıklılığın ve baş edebilirliğin en önemli göstergesi; şimdi ve burada olmakta olanla, çırpınmadan baş edebilmektir. Baş etmek için çırpınmak şu anlama gelir: inkâr, yansıtma, bölme, idealize etme, değersizleştirme gibi ilkel, patolojik, narsistik savunmalara tutunarak yüzeyde kalmaya çalışmak. Bu durum denizde boğulmakta olan birinin çırpınışına benzer. Onun yakınına gittiğinizde ya da onu kurtarmaya çalıştığınızda can havliyle sizi de tutup derinlere çeker, nefessiz bırakır, boğulmanıza bile neden olabilir. Son yıllarda popüler kültürde sık kullanılan "toksik ilişki" kavramının temel dinamiği de budur; yüzeyde kalmak, kendi gerçekliğiyle karşılaşmamak için başta inkâr ve yansıtma olmak üzere ilkel ve patolojik savunmalarla çırpınan kırılgan benlikli bireyin şuursuzca ötekine yapışması, onu aşağı çekmesi ve boğması.
Sayfa 168Kitabı okudu
Bir timsah veya aslan tok olduğu zaman kimseye saldırmaz. Ama insan şahsi çıkarı için en yakınına bile kötülük etme potansiyeline sahiptir.
Kadın meselesi! Nasıl bir sıkıntı! Ne yazık ki, kesip atamıyoruz ya da en azından hayvanlar gibi yapamıyoruz - dakikalar süren ateşli şehvet ve aylar süren buz gibi cinsel pehriz. Horozu alalım örneğin. Öyle izninizle falan demeksizin zıplar dişinin sırtına. İş biter bitmez de konuyu aklından çıkarır. Artık dişisini fark etmez bile; onu görmezden gelir ya da yediği yemin fazla yakınına gelmişse gagalar, o kadar. Yavrularına bakması da beklenmez ondan. Horozdaki şansa bakın!
Sayfa 142Kitabı okudu
Rivayete göre, bir kimse hikmet sahibi bir zâtı görmek ve ondan yedi kelime öğrenmek için 700 fersah yol gidip ona, "Allah'ın sana verdiği ilimden bana da öğretmen için sana geldim. Bana gök yüzü ve ondan daha ağır olan şeylerden; yer yüzü ve ondan daha geniş olan şeylerden; taş ve ondan daha sert olan şeylerden; ateş ve ondan daha yakıcı olan şeylerden; şiddetli soğuk ve ondan da daha soğuk olan şeylerden; deniz ve ondan da daha zengin olan şeylerden; yetim ve ondan daha ezik durumda olan şeylerden haber ver" dedi. Hikmet sahibi zât ona, "Suçsuz bir kişiye iftira etmek, göklerden daha ağırdır. Hak, yer yüzünden daha geniştir. Kanaatkâr kalp, denizden daha zengindir. Hırslı olmak ve çekememezlik (hased) ateşten daha yakıcıdır. Bir yakınına ihtiyacın olup da sonuç alamazsan bu durum, en şiddetli soğuktan bile daha soğuktur. Kâfirin kalbi taştan bile daha serttir. Laf taşıyan kişinin, bu özelliği ortaya çıktığı zaman içine düştüğü durum, yetimden daha ezik (zelil)dir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
228 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.