Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisi
Ayna karşısında kendini tanıyabilen bütün memelilerin ender görülen bir beyin hücresine sahip oldukları biliniyor. Yaklaşık on yıl önce, bir nörobilimci ekibi Von Economo nöronları olarak bilinen VEN hücrelerinin yalnızca insansıların (insanlar ve büyük maymunlar) beyninde bulunduğunu açıklamışlardı. VEN hücreleri daha uzun ve iğ biçiminde oldukları için normal nöronlardan farklılık gösterirler. Beyinde daha ileriye ve derine ulaşabildikleri için, uzak katmanlar arasındaki bağlantıyı sağlama görevi bu hücrelere yüklenmiştir. Ekibin üyelerinden John Allman, VEN hücrelerinin çok daha fazla bağlanabilirlik sağladığı için büyük beyinlere uyum sağladığını düşünüyor. Farklı hayvan türlerinin beyinlerinde yapılan incelemeler sonucunda, bu hücrelerin yalnızca insanlarda ve onların en yakın akrabalarında bulunduğu ortaya çıkarken, diğer primat türlerinin hiçbirinde bu hücrelere rastlanılmamış. VEN hücreleri bizim türümüzde oldukça büyük boyutta ve bol miktarda, özellikle de beynin "insaniyetli" olarak değerlendirdiğimiz davranışların yapılmasında hayati bir önem taşıyan kısmında bulunuyor. Beynin bu önemli kısmının hasar görmesi, en açık belirtilerini perspektif almanın, empatinin, utanmanın, mizah duygusunun ve geleceğe yönelimin yitirilmesinin oluşturduğu bir tür bunamayla sonuçlanıyor. En dikkat çekici olansa, bu hastaların ayrıca benlik algılarını da yitirmesi.
Dakikalarca hiç konuşmadan pencereden dışarı baktık. Bir ara, başı güçsüz kalmış gibi belli belirsiz, hafifçe koluma dayandı. Biriyle birlikte olmanın, yan yana durmanın, ona omuz vermenin anlamını ta derinden kavradığım ender anlardan biriydi.