Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mevlânâ der ki; “Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! İşte orası kaderinin değişeceği noktadır.
Aşk, aklın ötesinde, üstündeydi. Martin aşkı asla küçük görmezdi. Aşka tapıyordu. Akıl vadisinin ötesindeki dağların zirveleriydi aşkın memleketi. Var oluşun yüce bir hali, yaşamın zirvesiydi ve çok ender bulunurdu. Sevdiği bilimsel filozoflar ekolü sayesinde aşkın biyolojik önemini öğrenmiş ve aynı rafine bilimsel akıl yürütme süreci sayesinde insan organizmasının en yüksek amacını aşkla elde ettiği, aşkın asla sorgulanmadan hayatın en büyük mükafatı olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varmıştı.
Reklam
Okulda ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye sordular. Ben de ‘mutlu’ yazdım. Bana, ‘Ödevi anlamamışsın’ dediler. Ben de onlara, ‘Siz hayatı anlamamışsınız’ dedim. John Lennon
Büyük zarar getirmeyecekse, bırakın çocuklarınız bildikleri gibi yapsın. Çünkü yaptıkları hatalardan, başkalarından öğrendiklerinden daha fazlasını öğreneceklerdir.
"Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim. Zerreyim, fakat bir Şems-i Sermed isterim. Hiç-ender-hiçim, fakat bu mevcudatı birden isterim." İman ve Küfür Müvazeneleri - 148
Sayfa 148 - İman ve Küfür MüvazeneleriKitabı okuyor
Bir başka ruhun sizinkinin yanına damladığı ender anlar vardır, yıldızların senede bir defa yeryüzüne sürünüp geçmesi gibi.
Reklam
“İnsanda en ender rastlanan şey, kendine ait bir davranıştır,”der Emerson. Büyük ölçüde doğrudur da. İnsanların çoğu, başka insanlardır aslında. Düşünceleri bir başkasının fikirleri, hayatları bir taklit, tutkuları birer alıntıdır.
İnsanlara kulak vermeye yahut bir el vermeye gönülsüz davrananlar vardır; benim için de bir kitabı ödünç vermek ender bir durumdur. Bir kimsenin muayyen bir kitabı okumasını istemişsem eğer, onun bir nüshasını satın alır ve armağan olarak takdim ederdim. Bir kitabı ödünç vermenin insanı hırsızlığa iten bir teşvik olduğu kanaatindeyim.
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Sanki gözlerimden bir perde kalkmış; bitimsiz yaşamın görüntüsü, sonsuza dek açık olan bir mezarın uçurumuna dönüşüyor önümde. “Var!” diyebilir misin? Her şey gelip geçmiyor mu? Her şey, rüzgar gibi yanımızdan esip geçmiyor mu? Her şeyin, varoluşuyla birlikte sahip olduğu gücü sonuna kadar tüketme fırsatını bulması ender değil midir? Her şey, akıntıya kapılıyor, batırılıyor ve kayalarda parçalanmıyor mu? Yaşamında, seni yiyip bitirmeyen hiçbir an yoktur, hem seni hem de yakınlarını; senin de bir yok edici olmadığın, bir yok edici olmak zorunda kalmadığın hiçbir an yoktur; en küçük gezintin binlerce zavallı solucanın yaşamına mal olur, attığın tek bir adım, karıncaların inşaatlarını sarsıp ezer ve küçük dünyalarını berbat bir mezara çevirir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.