Ayna karşısında kendini tanıyabilen bütün memelilerin ender görülen bir beyin hücresine sahip oldukları biliniyor. Yaklaşık on yıl önce, bir nörobilimci ekibi Von Economo nöronları olarak bilinen VEN hücrelerinin yalnızca insansıların (insanlar ve büyük maymunlar) beyninde bulunduğunu açıklamışlardı. VEN hücreleri daha uzun ve iğ biçiminde oldukları için normal nöronlardan farklılık gösterirler. Beyinde daha ileriye ve derine ulaşabildikleri için, uzak katmanlar arasındaki bağlantıyı sağlama görevi bu hücrelere yüklenmiştir. Ekibin üyelerinden John Allman, VEN hücrelerinin çok daha fazla bağlanabilirlik sağladığı için büyük beyinlere uyum sağladığını düşünüyor. Farklı hayvan türlerinin beyinlerinde yapılan incelemeler sonucunda, bu hücrelerin yalnızca insanlarda ve onların en yakın akrabalarında bulunduğu ortaya çıkarken, diğer primat türlerinin hiçbirinde bu hücrelere rastlanılmamış. VEN hücreleri bizim türümüzde oldukça büyük boyutta ve bol miktarda, özellikle de beynin "insaniyetli" olarak değerlendirdiğimiz davranışların yapılmasında hayati bir önem taşıyan kısmında bulunuyor. Beynin bu önemli kısmının hasar görmesi, en açık belirtilerini perspektif almanın, empatinin, utanmanın, mizah duygusunun ve geleceğe yönelimin yitirilmesinin oluşturduğu bir tür bunamayla sonuçlanıyor. En dikkat çekici olansa, bu hastaların ayrıca benlik algılarını da yitirmesi.
Dakikalarca hiç konuşmadan pencereden dışarı baktık. Bir ara, başı güçsüz kalmış gibi belli belirsiz, hafifçe koluma dayandı. Biriyle birlikte olmanın, yan yana durmanın, ona omuz vermenin anlamını ta derinden kavradığım ender anlardan biriydi.
Partimizin kusurları var mıdır? Vardır. Eski bir toplumu yeni bir topluma çevirmek kolay bir şey değildir. Bu eski bir evi yıkıp bir saray yapmak gibidir. Yeni saray yaparken birkaç tuğla kırmaktan, hızar talaşı dökmekten vb. kaçınamayız. Sosyalizmi kurarken de bazı kusurlardan ve yanlışlıklardan kaçınılamaz. Fakat ne zaman bir yanlışlık yaparsa, parti onu cesaretle kabul eder ve azimle düzeltir.
Partimizin, üyelerini ilerletmek ve partiyi güçlendikçe güçlendirmek için çok etkili bir yolu vardır: özeleştiri ve eleştiri. Lenin şöyle demiştir: "Yalnız iki türlü insan yanlışlardan arınmıştır; ana rahmindeki gen ve tabuttaki ölüler." Eylem ender olarak yanlışlıklardan arınmış olur. Fakat biz yanlışlıklar yaptığımız zaman, kendimizi açıkça eleştirmemiz, eleştirileri memnuniyetle karşılamamız ve yanlışlıklarımızı azimle düzeltmemiz gerekir. Bireycilik kişiyi özeleştiriden ve eleştiriden korkutur, insanı yanlışlıklarını düzeltmekten ısrarla alıkoyar. Böylece o, insanı ilerleteceği yerde geriletir.