"Onu hariçte bir mevcut, yabancı ve başka bir insan olarak düşünmüyor; kendinin bir parçası, kolu, gözü ve yüreği olarak tasavvur ediyordu. Burada beğenmek veya beğenmemek, sevmek veya sevmemek, hayran olmak veya küçük görmek bahis mevzuu olamazdı."
"fakat her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur. İnsan birazcık da kalendar olmalıdır!"
"Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
“Artık her şeyin bittiğini anlayınca duyulan o sonsuz rahatlık…kurtuluş duygusu…Artık aynı yükü taşımak zorunda olmamanın verdiği huzur. Bir gün sizde hissedeceksiniz bu duyguyu…”
"Aşkın ne olduğunu biliyordum. Sarmaşık gibi dolanıyordu etrafınıza. Dünyanın merkezi haline geliyordu. Öyle ki artık hayatınızda olmadığında hayatınız merkezinden ağır bir darbe alıyordu."