Enes Aytekin

Zikrin fazileti
Zikirler içerisinde huzûru celbde ve gafleti tardda ALLAH ismini zikretmekten daha fâidelisi yoktur. Çünkü bu âlemde ağyardan [yabancılardan] hiç kimseden bu istenmiyor. Ya'nî hep dostlardan zikretmeleri isteniyor. Nitekim Şa'rânî hazretleri "El-cevâhir ved-dürer" kitâbında: "Allahü teâlâyı çok zikredin" âyetinin tefsirinde der ki: Ya'nî bu ism-i şerîfi çok çok tekrar edin. "Allah'ın zikri çok büyüktür" âyetinin tefsirinde de: Allah'ın ismini zikretmeniz, içinde mezkûr olan gibi büyüktür, demektir. Bunun için büyükler bu lafz-ı celâli [ALLAH kelimesini] vird-i zebân eylediler. Zira o, esrârın yüzünden ağyar [yabancılık] tozlarını siler. İşte bu Allah zikri, nakşibendîlerin istidatlı mürîde ilk telkîn ettikleri vazifedir. Zikri yapacak olan yere KALB derler. Nâdir Risâleler I, syf. 77
Reklam
Muhabbet
Allahü teâlâ ile olan münâsebetini hesaba katmadan birini seven kimsenin bu sevgisi, Allahü teâlâya âid ma'rifetindeki kusur ve cehlindendir. Nâdir Risâleler I, Rûh-ul Ârifîn Risâlesi | syf. 230
Muhabbetin Sebebi
... Beşinci sebeb: Muhible mahbûb [sevenle sevilen] arasında gizli bir münâsebetin [bağlılığın] bulunmasıdır. Zirâ iki kimse arasında kuvvet bulan muhabbetin sebebi, yüz güzelliği ve haz [lezzet] değil, ruhların tenâsübudur, uyuşmasıdır. Nitekim Resûl-i ekrem (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) buyurdu: "Ruhlar kenetlenmiş ordulardır, iyilerinin beraberliği, kötülerinin ayrılığı esas teşkîl etmez". ... Nadir Risâleler I, Rûh-ul Ârifîn Risâlesi, Syf. 230

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Câhil sofîlerin kirlerinden sâlim olan yüksek tarîkat, tarîkat-i aliyye-i nakşibendiyyedir.” | Şeyh Ahmed bin Hâcer Mekkî
Yine bir tembellik çöktü, kitap mitap açasım gelmiyor..
Reklam