Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönül güvercinim döner havada Konacak korkusuz dal arar durur Dilim tutup yorulursun diyemem. Umudum ceylandır engin ovada Sağ-salim geçecek yol arar durur Aman gitme vurulursun diyemem. Yaralı şahindir sevgim yuvada Kırık kanadına tel arar durur Yere düşer serilirsin diyemem. Çırpınır gözyaşım kulpsuz kovada Karışıp akacak sel arar durur Topraklara karılırsın diyemem. Garip bülbül olur aklım rüyada Susuz steplerde gül arar durur Boş hayâle sarılırsın diyemem. Yüreğim balıktır kızgın tavada Duvarda, tavanda göl arar durur ölür ölür dirilirsin diyemem. Saklanır bedenim kırık aynada Girmiş okyanusta sal arar durur Desem amma., darılırsın, diyemem.
BİLMECELERLE KAL
Nihayet gün bitti; işte beklediğin Geldi: Gece, için gibi engin, İçin gibi zengin bir gece; eğer sen, Hülyaların gibi yaşamak istersen, Pırıl pırıl yanan karanlıklara dal; Ve geceler gibi bilmecelerle kal!
Sayfa 84
Reklam
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak... Sen: Duru göllerin nilüferisin. Sen: Engin ovada sararan başak... Sen: Umut kaynağı, alın terisin. Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş... Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gümüş.. Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen: Sevda sırrının düğümlerisin. Sen: Her güzelliğin canlı sergisi Sen: Kalp yarasının em'i, sargısı... Sen: Benim dileğim, Hakk'ın vergisi.. Sen: Gönlümde saplı aşk hançerisin. Sen: Koyu gölgesin yaz sıcağında Sen: Olgun meyvesin dal kucağında Sen: Korsun, alevsin aşk ocağında Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin. Sen: 'Ben'sin, gel gör ki ben 'sen' değilim Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim... Emin ol, sen bana benden berisin.
Sayfa 60
Mumunun ışığı pencerenin önündeki bir ağacın küçük dallarında titreşti, dal karanlıkta sallanırken gözünün önüne penceresinin altında uzanan bütün dünyanın bir tablosu geldi; devasa nehri ve devasa ormanı düşündü, geniş alanlara yayılan kuru toprakları ve dünyayı kuşatan engin denizleri; gök denizden yukarı dimdik ve devasa yükseliyordu, gökyüzüyle denizin arasını yoğun hava dolduruyordu. Ne kadar da engin ve karanlık olmalıydı rüzgâra açık bu gece; ve bütün bu büyük boşluğun içinde kasabaların ne kadar az, ufak ışık halkalarının ne kadar küçük olduğunu düşünmek tuhaf geliyordu, ya da dünyanın kabaran, kaba kıvrımları arasında şuraya buraya birer birer dağılmış ateşböceklerinin. O kasabalarda küçük erkekler ve kadınlar vardı, minik erkekler ve kadınlar. Ah, bir düşünülürse, burada, küçük bir odada acı çekerek ve merak ederek oturmak çok saçmaydı. Herhangi bir şeyin ne önemi vardı? Minicik bir yaratık olan Rachel alt katta hasta yatıyordu, buradaki bu küçük odada da Terence onun adına acı çekiyordu. Bu engin evrende bedenlerinin yakınlığı ve bedenlerinin minicikliği ona saçma ve gülünç görünüyordu. Hiçbir şeyin önemi yok, diye yineledi; hiçbir güçleri, hiçbir umutları yoktu.
Sayfa 364 - 365 / Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Aklı başında bir insan kimseden nefret etmez, bunun yerine karşısındakini dikkatle inceler, tüm varlığını derinlemesine kavramaya çalışır. İnsanda her şey öyle büyük bir hızla değişir, dönüşür ki ne olduğunu anlamadan bir bakar, karşı konulmaz biçimde bütün yaşam özsuyunu emen bir kurt büyüyüvermiş içinde. Ve pek çok kez yalnızca büyük tutkular değil, değersiz, önemsiz şeylere karşı duyulan istekler bile, büyük utkular için doğmuş bir insanda büyüyüp dal budak salarak ona en yüce, en kutsal yükümlülüklerini unutturacak bir güce ulaşabilir. Denizde kum, insanoğlunda tutku! Üstelik hiçbiri birbirine benzemez! Iyisi kötüsü, sıradanı soylusu, başlangıçta hepsi insana boyun eğer gibidir, ama sonra zorbaca ona boyun eğdirir, onun hâkimi olurlar. Bunca tutkudan kendine iyilerini seçebilmiş olanlara ne mutlu! Esenliği, gönenci her an daha da büyüyen ve ruhlarının engin cennetinin derinliklerinde yaşayan insanlardır bunlar. Ama öyle tutkular vardır ki insan onları kendisi seçmez. Doğarken onlarla doğar ve onlardan kurtulma gücüne sahip değildir. Üstün birtakım güçlerin yönettiği bu tutkular ölene dek insana rahat yüzü göstermez. İster karanlıklara bürünmüş olarak, isterse dünyaya sevinçler getiren göz kamaştırıcı bir ışık şeklinde görünsünler, her iki durumda da insanın mahiyetini bilemediği esenlikli bir yaşam alanı gerçekleştirmek için vardırlar.
Sayfa 294Kitabı okudu
“BİLMECELERLE KAL Nihayet gün bitti; işte beklediğin Geldi: gece, gece, için kadar engin, İçin kadar zengin bir gece. Sahiden Hulyanla baş başa yaşamak istersen, Pırıl pırıl yanan karanlıklara dal; Ve geceler gibi bilmecelerle kal!”
Reklam
SEN Sen: Çamlı dağlarda ağaran şafak. Sen: Duru göllerin nilüferisin. Sen: Engin ovada sararan başak.. Sen: Umut kaynağı, alın terisin. Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş. Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gümüş.. Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen: Sevdâ sırrının düğümlerisin. Sen: Her güzelliğin canlı sergisi. Sen: Kalp yarasının emin sargısı.. Sen: Benim dileğim, Hâkk’ın vergisi... Sen: Gönlümde saplı aşk hançerisin. Sen: Koyu gölgesin yaz sıcağında. Sen: Olgun meyvesin dal kucağında. Sen: Korsun, alevsin aşk ocağında. Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin Sen: "Ben"sin, gel gör ki ben “sen" değilim. Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim.. Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim... Emin ol, sen bana benden berisin.
Sen: Çamlı dağlarda ağaran şafak.. Sen: Duru göllerin nilüferisin. Sen: Engin ovada sararan başak.. Sen: Umut kaynağı, alın terisin. Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş.. Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gümüş.. Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen: Sevdâ sırrının düğümlerisin. Sen: Her güzelliğin canlı sergisi. Sen: Kalp yarasının emin sargısı.. Sen: Benim dileğim, Hâkk'ın vergisi... Sen: Gönlümde saplı aşk hançerisin. Sen: Koyu gölgesin yaz sıcağında... Sen: Olgun meyvesin dal kucağında. Sen: Korsun, alevsin aşk ocağında... Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin. Sen: "Ben"sin, gel gör ki ben "sen" değilim. Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim... Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim... Emin ol, sen bana benden berisin.
Nihayet gün bitti; işte beklediğin Geldi: gece, gece, için kadar engin, İçin kadar zengin bir gece. Sahiden Hulyanla baş başa yaşamak istersen, Pırıl pırıl yanan karanlıklara dal; Ve geceler gibi bilmecelerle kal! - Bilmecelerle Kal -
200 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.