Sonra gittin.
Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik.
Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini
Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim.
Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine.
Sonra gittin.
Çocuk oldum bir daha, ağladım.
Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı.
Kitaplar, aşk, her şey.
Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım.
Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım
Sonra gittin.
Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi.
Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı.
Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı.
Söz dedim, söz verdim.
Ruhumu gömdüğüm yer hala belli.
Güneşi özledim, sonra seni
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.
Oğuz Atay şöyle der ;
“ Benim hevesimi çok küçükken kırdılar. Sonra kırık çıkıkçıya götürdüler, yanlış kaynadı. Hayatım boyunca yanlış şeylere heves ettim durdum."
Herkes kendini ADAM’dan sayıyor. Üstüne bir de iyi ve kötü kavramlarını ödül dağıtırcasına savuruyor.İyi ve kötü, sadece iki kavram. Bazılarının işine geldiği, çıkarlarına uyduğu şekilde ona,buna yakıştırdığı. Oysa ki ne güzel olurdu, herkes önce kendisinin ne olduğunu bilseydi.
Perperok