Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Nordic polisiyesi denince benim için akan sular durur. Bu kitapla Dedektif Korner ve Werner serisinin giriş yapıyoruz; dilimize çevrilen 2. kitabı - Kelebek Evi ve henüz çevrilmemiş olan 3 kitap daha var.
Ancak, Danimarka polisiyesi denilince ilk aklıma gelenlerden Forbrydelsen/Broen çıtayı o kadar yukarılara çıkartmış ki bu kitaptan maalesef çok fazla keyif alamadım.
Genç bir kız kendi dairesinde vahşice öldürülür ve Dedektif Korner ve Werner olayı çözmek için olaya dahil olurlar. Apartmanın sahibi Esther, diğer kiracı Gregers (kitapta neden bu karaktere yer verildiğini hala çözemedim!) , Kristoffer; evlatlık verilen bebekler, megolaman Erik ve cinayete klavuzluk eden bir kitap taslağı.
Cinayetin işleniş şeklinin Esther tarafından yazılan kitap taslağı ile olan paralelliği en başta heycan verici olsa da, tüm olaylar gerilimsiz, meraklandırmadan hatta hygee akımını okuyucuya hissettirerek çözüme ulaşmaktadır.
Tüm seri çevrildikten sonra tekrar okumak üzere Engberg'e şimdilik veda ediyorum.
Feminist bir ruha sahip Feniçka ile Alman arkadaşı Max Werner arasında geçen olaylardan ve diyaloglardan oluşuyor kitap. Max Werner, başta eril bir dil ve bakış açısına sahipken Feniçka ile vakit geçirdikçe kadın-erkek ilişkisine, aşka, evliliğe ve en önemlisi kadına karşı fikirleri değişmeye başlıyor.
.
Kitap, çok iyi başladı ama sonu bir yere bağlanmadı. Yine de bundan bağımsız olarak kitabı bitirdiğimde keyif aldığımı ve birçok cümlenin altını çizdiğimi gördüm. Olmazsa olmaz değil fakat okunabilir
Erich fromm okumaları yapmayı seviyorum. Çünkü katî ve kesin cümleler yerine eline neşteri alıp düşüncenize ince çizikler atıp iyileşmesini bekliyor.
Bu durum bazen akademik okuma yapan kişinin coşkusunun altında kalsa da, zihinde yavaş yavaş oluşum ve yer etme noktasında daha başarılı sonuçlar doğuruyor.
Kitap nazizm doneminin ortasinda yazılmış ve daha sonra gözden geçirilmiş, kitabın başında yazar, henüz kitabın tam olgunlasmadıgını ancak bunun entelektüel gereklilik nedeniyle bir bilim insanının görüşlerini belirtmekten kaçınmasına bahane olmayacağını belirtiyor ki hoş bir yaklaşım.
Nazizmin yükselişi, Alman alt orta sınıfı, ekonomik açıdan enflasyonist süreç, Weimer cumhuriyetinin güçsüzlügünün hissedilmesi, işçi sınıfı ve kapitalizmin etkilerini bağladığı bölüm dışında, sadist ve mazoşist insan yapısının yetkeci kişiliğe boyun eğmede egilimini ve toplumsal kimlik açısından ne kadar özgür olduğumuzu, özgürlüğü haketmenin ağırlığı yerine boyun eğerek kolaya kaçmanin toplumsal sonuçlarını irdeliyor..
Sadece kıvılcımını yakalayarak hayatın, umut etmek mümkün.
İsmi olmayan biri hakkında ne düşünürdünüz? Sadece numarasıyla bilinen bir kişi hakkında ve sürekli çizgili pijamalar giyen biri hakkında?!...
Alman Nazi toplama kampındayız. Bize yoldaşlık edecek olan 509 karşılıyor, taa ilk sayfadan. İsmini sonraları öğreniyoruz.. Bir insan hayat kıvılcımını yakalayarak 12 yıl toplama kampında nasıl sağ
Kitabın başından değil de sonundan başlamak istiyorum.Kitaptaki karakterimizin kızının (tam bir zehir:)) babacığı için hazırladığı etkilendiği kitaplar listesinde başı hedef türkiye -oktay Sinanoğlu çekiyor . (Kocaeli Kitap okuma grubu as bayraklari) listeyi beğendim paylaşmak istedim
Liste şu şekilde :
1- Hedef Türkiye -
