İrem ErTürk

Bu ara içimi ısıtan, ennn iyi gelen ayet...
فَاصْبِرْ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنْبِكَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ بِالْعَشِيِّ وَالْاِبْكَارِ Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbîh et. ~Mü'min/55~
Sayfa 308
Reklam
Bakara (243-252)
...Zira ailenin iyi olması, toplumun iyi olmasına bağlıdır. Ailenin beka ve devamlılığı ancak hakkın ve hak yolunda çalışanların bekasıyle olur. Bundan dolayı Yüce Allah cihadı emretmekte ve ona dair, eski milletlerle ilgili darb-ı meseller getirmektedir. Onların, Hak yolda nasıl cihad ettiklerini,az sayıda imanlı kişilerin, küfür ve taşkınlık içinde olan çok sayıda kişiye nasıl galip ve üstün geldiklerini anlatmaktadır...
Sayfa 285 - EnsarKitabı okuyor
Şiir, anlaşılınca şiirdir. Bugün bu şiirlere benzer şiir yazmak marifet değil. Esas olan o beyitlerdeki anlamı bugünkü insana ulaştırmak. Mesela Sezai Karakoç... Bence o şeyh Galip ile aynı damara bağlıdır. Asıl marifet, eskiyi tekrarlamak değil, aynı anlamı günümüze taşımaktır.
Sayfa 278 - İnsan YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Batı'ya Göre Hürriyet
Batı, mesela bu erdemlerinden saydığı 'hürriyet' kelimesini kullanarak Afrika'yı, Amerika'yı, Asya'yı sömürgeleştirmiştir. İnsanları Çin'de afyon ile uyuşturmak için savaşları bile göze almıştır. Hâlâ da aynı zihniyetle "demokrasi", "insan hakları", "serbest piyasa", "bireysel özerklik", "tolerans", "küreselleşme" gibi sahte erdemlerle gerçek beden, zihin ve gönül kıtallarını yapmaktadır. Varlığı kendi bireyliğine, benliğine indirgemiş bu seküler düşüncenin evrensel bir müsâmaha, erdem veya değer üretmesi mümkün değildir.
Sayfa 259 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
İslam'ın Temel İki Özelliği: Doğruluk ve Güzellik
İslam'ın temel iki özelliği var: Doğruluk ve güzellik. Fakat seküler Batı'nın yaptığı gibi bu ikisi birbirinden ayrı vasıflar ve ilkeler değildir. Seküler anlayışın iki bağımsız sıfat olarak gördüğü bu kavramlar İslâm'da "ilke" halindedir. Çünkü Mevlâ'nın her ismi bir sıfattır ve her sıfatı da insanlar için bir ilkedir. Mesela Rahim ism-i şerifi hem Rabbimizin bir ismidir hemde O'nun sıfatıdır. Fakat rahmetmek, merhamet insanlar için bir ilkedir. Öyle bir ilke ki, kişiye o ilke uyarsa o sıfat onun hali olur, giderek ismi olur.
Sayfa 249 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tefekkür Tavrı, Tavırda Tarzı Doğurur...
Bugün içinde bulunduğumuz tefekkürsüzlük krizi aynı zamanda bir tavırsızlık krizidir. Tavrımız demek, dünya ile ilgili bir iddiamız, özgün bir yapış tarzımız ve kendimize ait bir yönümüz olması demektir. Tavırsızlık aynı zamanda tarzsızlık anlamına gelir. Kendine has düşünme, eyleme ve bilme tarzı olmayan bir toplumun kendine has tavrı olması da mümkün değil. Tefekkürümüzü eylem, tarzımızı da tarz ile bütünlediğimizde yeni ve özgün bir medeniyet ortaya koyabiliriz.
Sayfa 253 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Oysa her kelime bir kavramdır. Her kavram da bir anlamdır. Oysa her kelime bir alemdir. Her âlem de bir âlemdir.
Sayfa 229 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Lâ gâlibe illallah ~Allah'tan başka galip olan yoktur~
Sayfa 213 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Tevbe Üzerinden Allah'ın(c.c) Bizimle Güzel İletişimi
Çok tevbe eden kula "tevvab" denir. İlginç olanı, bu kelime, hem tevbe eden hem de tevbeyi kabul eden anlamında kullanılır. Yani kul tevbe ettiği gibi, Hak Teâla da eder. Kul isyanından ve günahından Hakk'a yönelir. Hak Teâla ise onun yönelmesini kabul edip, onun hâlini daha yüce bir hâle çevirir. Allah'ın güzel isimlerinden birisi de et-Tevvâb'dır. Bu ism-i şerifin anlamı, kulların kendi Zâtına olan tevbelerini çokça kabul edendir.
Sayfa 172 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Müslümân'ın gayesi aslında özündeki yani fıtratındaki Yaradan ile olan saf ilişkisini sürekli aramak, bulmak, inşa etmek ve yenilemektir.
Sayfa 146 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Savaş Barkçin'in Gençlere Tavsiyesi
... gençlere bir tavsiyem var. Ne ile uğraşırsanız, neyi tahsil ederseniz, hangi işte çalışırsanız çalışın, o alanla ilgili şu üç şeyi mutlaka çok iyi öğreniniz; o işin teorisini, tarihi ni ve o alandaki güncel gelişmeleri... ... Bir de uyarım var. Size okullarda okutulan derslerin yanında bizim dinimizin ve geleneğimizin o alandaki usullerini ve birikimini çok iyi öğreniniz. Eğer siyaseti okuyorsanız, size Batı merkezli öğretilen siyasi düşüncesinin yanı sıra asla öğretilmeyecek İslâm siyaset düşüncesini de çok iyi öğreniniz. Bununla da kalmayınız siyesiet ile ilgili fıkıh hükümlerini de iyi öğreniniz. Her ilimde, her işte İslâm iman aslımızdır. Bu asla bağlanmayan kişi gönlü ve zihni, işi ve kendisi arasında parçlanır. Oysa mümin, birlik ehlidir. Gönlü ve aklı, işi ve kendisi bir olmalıdır.
Sayfa 133 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Hayatı Doğru yaşamak
Hayatımızın anlamı usule bağlanarak vusule, yani Hak rızasına ermektir. Bunun da anahtarı kendimizi kendimizden, nefsimizden korumaktır. Mevlana Hazretlerinin dediği gibi: "Gündüz gibi ışık saçmak istiyorsan, geceye benzeyen nefsini yakmalısın."
Sayfa 125 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
İlim her şeyi bilmek değil, bir şeyi nasıl bileceğini bilmektir, yani usuldür. Kişi, neyi nerede arayacağını iyi bilmelidir. Mevlana Hazretleri öyle söyler: "Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir." Balık arayanının dağ başında ne işi olur? Huzur arayan kavga yerinde ne gezer?
Sayfa 123 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Her işin ayrı bir usulü vardır. Buna "âdâp" da denir. "Âdâp", "edepler" demektir. Mürşidin telkin ettiği âdâba uymayan mürid gönlünü olgunlaştıramaz. Mürşidin bütün tasarrufu üzerine yağsa, usulü olmayanın vusulü olmaz. Dinimizin temeli de usuldür. Kişi ancak Allah'ın ve Peygamber Efendimizin (s.a.v) gösterdiği usul ile inanırsa mümin olur. İbâdeti, insanlarla ilişkisi, fikri hep bu ilâhi usule dayanmalıdır ki, Mevlâmızın rızasına vusul elde etsin. O yüzden bütün dini ilimler öğretilmeden önce usulleri öğretilir. Tefsir usulü, hadis usulü, fıkıh usulü, vb... Diğer bilimlerde de böyledir. Kişiye sayılar ve onların arasındaki ilişki öğretilmeden matematik öğretmek mümkün değildir. Bir hat talebesine, kâğıdı ve mürekkebi nasıl kullanacağı öğretilmeden harf yazmasını öğretmek mümkün değildir.
Sayfa 122 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Batı Sorunsalı...
Bir yandan da; varlığın özüne bağlanmak, adam olmak anlamına gelen ahlâk sadece yakışık kalmayan davranışlara, mesela bıyık-favori uzunluğuna, ne bileyim "efendilik" gib maalesef sünepeliğine eşanlamlı kavramlarına indirgemezdik. Batı'yı anlamadan yücelten veya hesaplaşmaya çalışan insanlarımız da bu kadar şahsiyet ve ahlâk fakiri olmazdı.
Sayfa 113 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.