Meselâ bakınız, ben ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin, olacağını farz etmektir. Fakat böyle bir faraziye o şeyin olmaması korkusu devam ettikçe mümkündür ve o korku nisbetinde kuvvetlidir. Bütün zıtlıklar ve meselâ hürriyetle esaret arasında da bir cevher birliği seziyorum. Tereddüdün ve tercih zaruretinin esaretinden kurtulmuş bir hürriyet var mıdır?