Bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde. Anahtar deliğinden sızan ölü ışıkta ellerime bakıyorum. Ellerim... Sanki bir kadının memelerini hiç okşamamış, sıcaklığını duymamış. ellerim... Her dizesi Çığlık olan şiirleri yaratmamış sanki. Ne beyaz tenliyim artık, ne esmer, ne de Kara... Cüzzamlının, ve balının bir rengi vardır. İrinin bir rengi... Ölünün bile bir rengi vardır. Ama derimin rengi yoktu. Belki çürüyen bir kentin renginde bu. Çürüyen bir dünyanın... Adımdan gayrısını bilmiyorum.
Sayfa 72 - SsKitabı okudu
sevginin sevgi ile seviştiği bir yerde esmer kıvırcık saçları okşamıya varırsa eliniz - esmer kıvırcık saçların arasında altın taneleri görürseniz deniz çok uzağınızda da olsa siz denizin içindesiniz
Reklam
Büyük şehir bütün karmaşıklığı, sonsuzluğu içinde sessiz sedasız uyuyor ve koynunda birbirine benzemez milyonlarca insan ve macera saklıyordu. Esmer taş duvarları aşan bir muhayyile için bunun tasavvuru bile korkunçtu. Fakat bir insan kalbi bu şehirden daha karrnakarışık, daha uçsuz bucaksız değil miydi?
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
O romanlar ki en çok beyaz kadınların esmer aşklarındaki ve en az esmer adamların beyaz düşlerindeki... Ben hep beyaz kadınları sevdim; silinmez bir esmerlikti zaten benim de yazgımdaki...
“Beyaz ekmek, hem de her zaman!”
Siyah ve beyaz ekmek başka bir dünyadan gelen bir antropologun gözlerini yuvalarından uğratacak kadar şaşırtıcı bir toplumsal profil geçişi yaşamışlardır. Beyaz ekmek esmer kuzenlerine oranla daha evrensel bir yer edinmişti; çünkü daha uzun süreli bir emeğin ürünüydü, yapılırken daha fazla miktarda artık çıkar ve daha ince bir tat elde etmek için uğraşılırdı. Çoğunlukla daha üstün -yani daha pahalı- tahıllardan yapılırdı. 11. yüzyılda Langres Piskoposu Gregory arpa ekmeği yiyerek kefaret ödemişti. Romanslı Humbert'in bir vaazına göre, sunakta bir papaz namzedi "Aradığın şey nedir?" sorusuna, "Beyaz ekmek, hem de her zaman!" diye cevap vermiştir.
Sayfa 155 - PdfKitabı okudu
Reklam
“Bu bir suç duyurusudur yeniden açılsın dosyam ! “ Artık kuraldışı ilan ediyorum kendimi Kurbanım ve hazırım her efsaneye Nasılsa Suç ve Ceza aynı soydandır Aynı tenden alır aynı kana karıştıran rengini İlk celsede diyorum kırın kalemlerinizi Esmer tenden bir kefen biçim bana Ya da çıkarın üstümden artık bu deli gömleğini…
Son Uçuş
"Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz." Senem Gezeroğlu
KafkaokurKitabı okudu
Bir deve, senede ekseriyetle bir ve nådiren iki sefer yapabilir; demek ki bir devesinin arkasında yayan yürüyerek o müdhiş çöllerin ümit kırıcı mihnetlerine katlanmak, seyyahın eşyasını indirmek, su tulumlarını doldurmak, ateş yakmak için odun toplamak vesaire gibi hizmetleri mukabilinde günde 4,5 kuruş kaza- nabiliyor ve bu da senede bir kere ve
Sayfa 540
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.