Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşağı inerken asansörde üç kez esnedim. Mümkün olsa aleyhinde dava açabileceğiniz esnemelerdi bunlar. Ama kime karşı açılacaktı? Kendimden başka kim vardı dava edilebilecek?
yahya kemal'e diss geldi :D
Bir manzumesi üstünde on sene çalıştığını söyleyen şair başkalarını aldatmıyorsa kendini aldatıyor: Her manzumenin ceremesi bir tek ânın mahsulüdür. Halbuki on senenin hiç bir ânı ötekine benzemez. Bir manzumenin üstündeki emek, bünyesine değil, biçimine aittir ki on sene süremez. Bu şair, kendine ve başkalarına karşı namuslu olabilmek için şöyle demelidir: "Bir manzumenin üstünde on sene esnedim."
Reklam
Bugün ne oldu
... Sabah yatağımda iki kolumu açtım esnedim.. Tavanla göz gözeyiz.. Ve Yattığım yerden rahmetli annemin evde dolanma seslerini dinliyorum.. Benim için bayram budur... .
Bilmez miyim? O eski ses mi artık sesim? Yorgunum, esnedim, kopabilirim sanki her an.
"Bronz," dedim. "Bir şey soracağım." "Sor." "Çocuğun olursa adı Platin mi olur?" İgrenç bir şey söylemişim gibi bakarken konuşmaya devam ettim. "Altın, Gümüş ve Bronz diye devam ediyorsunuz. Herhalde çocuğun olursa adı Platin olur." "Sen mümkünse bir daha sarhoş olma, Hisar." "Komikti kabul et," diye mırıldandım. "Soyadını çok merak ediyorum. Acaba adıma yakışır mıydı?" Bir anlığına duraksadı. "Yakışıp yakışmadığına baktın, değil mi?" diye sorarken muzip bir ifade takındım. "Evet." "Eee yakıştı mı peki?" "Yakıştı," diye yanıtladı. "Hem de çok." "İyi ki çocuğum olmuyor," derken uykunun beni esir altına almasıyla seslice esnedim. "Yoksa adını Junior Bronz koymak zorunda kalabilirdim." "Bronz bir isim değil, Hisar. Yalnızca bir lakap. İsim olarak koyamazsın." Yüzünü buruşturdu. "Hem izin vermezdim zaten. Unut sen onu." "Ben izin verirdim," dedim ona bir vasiyet verdiğimi fark etmeden. "Çocuğuna benim adımı koyabilirsin. Hisar'ı değil ama His'i. Sonsuza dek yaşardı. Yaşatır mısın?" Sessiz kaldı. "Bronz yaşatır mısın?" diyerek tekrarladım. "Eğer cevap vermezsen hiç uyumayacağım ve başının etini yiyeceğim." "Yaşatırım," dedi. O an ilk kez bana uyu dememişti. "Yaşatırım, Hisar."
Sayfa 354
288 syf.
·
Puan vermedi
Kitap yayımlandığı tarihte birçok kritiğe yol açmış. Çünkü Kafka, hayattayken mektupların kesinlikle yayınlanmasını istemiyor. Ölünce en yakın arkadaşı tarafından mektuplar derlenip, kitap haline getirilip basılıyor. (Tabi bastıran arkadaşı derdi kesinlikle para değil, bu edebi eserin topluma kazandırılmasıdır değil mi?) Mektuplar bir edebiyat yazarı ile bir tercüman filolog arasında geçiyor. Dilin ne kadar ağır olduğunu tahmin edersiniz heralde. Ağır buhrevi aşk pozları, bolca melankoli, bitirene kadar bolca uyku hali. Yorumu yazarken bile esnedim.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Gönül Yayıncılık · 201754,8bin okunma
129 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.