Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

esralımsı :)

esralımsı :)
@esralimsi
❝. .ve sen; iÇindeki dünya ile g:)zelsin. .❞
Üniversite
A n k a r a
53 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Ama Luis hak etmişti bunu, çünkü o bir melekti. Gökyüzünün melekleri ondan daha tarlı olamazlardı..
Reklam
İçimde konuşan küçük kuşum değildi: "Yüreğim olmalıydı bu." ;)
"Bana bir şey söyle diye fısıldadım. "Konuştuğunu başkaları da biliyor mu?" "Hayır, yalnız sen biliyorsun." "Doğru mu bu?" "Yemin edebilirim. Bir peri, senin gibi küçük bir çocukla dost olduğum gün konuşmaya başlayacağımı ve çok mutlu olacağımı söyledi bana." :)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Nerenle konuşuyorsun?” dedim. “Ağaçlar aynı anda her yanlarıyla konuşurlar.Yapraklar, dallar ve kökleriyle birlikte. Görmek ister misin? Kulağını gövdeme daya, kalbimin atışını dinle.”
Yüreğimin yakınında, nereden geldiğini anlamadığım bir ses işittim. ''Ablanı haklı buluyorum!'' "Herkes her zaman haklı. Bense, hiçbir zaman." "Bu doğru değil. Bana iyi baksan bunu keşfedersin." Ürküp başımı kaldırdım ve fidanı süzdüm. Garipti, çünkü ven herkesle her zaman konuşurdum. Ama yanıt verme işini içimdeki kuşu yüklendiğini düşünürdüm.
Reklam
  "Bu çirkin şeylerin yerine ben şeker portakalı fidanını yeğlerim."      "Nerede?"      Gösterdim.      "Ah! Ne güzel bir şeker portakalı fidanı!" diye bağırdı. "Bak, bir tane bile dikeni yok. Hem de öyle kişilik sahibi ki, uzaktan bile şeker portakalı fidanı olduğu anlaşılıyor. Senin boyunda olsam başka şey istemezdim."      "Ama ben büyük bir ağaç istiyordum."      "Düşün, Zeze! Daha çok genç. Seninle birlikte büyüyecek. Günün birinde bir portakal ağacı olacak. İkiniz, iki kardeş gibi birbirinizi anlayacaksınız. Şu dalı gördün mü? Fidanın tek dalı olduğu gerçek, ama sanki sırtına binmen için özel olarak yapılmış küçük bir at."
"Çok yükseleceksin, yumurcak. Adının Jose olması boşuna değil. Sen bir güneş olacaksın ve yıldızlar çevrende parlayacak. ." ;)
Sevgiyle gülümsedi. "Öbür gün ne?" "Cuma" "Öyleyse öbür gün, bana kentten bir 'Ayışığı' getirir misiniz?"
Keyfim kaçmıştı, bir daha da canım konuşmak istemedi. Şarkı söylemek de istemiyordum. Içimde şarkı söyleyen kuşum havalanmıştı
"Totoca, çocuklar emekli midirler?" "Ne?" "Edmundo Dayı hiçbir iş yapmıyor ama para alıyor. Yani çalışmıyor ama belediye ona her ay para ödüyor. "Bunda şaşılacak ne var?" "Çocuklar da bir sey yapmıyorlar; yemek yiyorlar, uyuyorlar, sonra da analarıyla babalarından para alıyorlar."
Reklam
Şarkı söylemek güzel şey. . . " Nen var Zeze?" "Hiç şarkı söylüyordum." "Şarkı mı söylüyordun? "Evet." "Öyleyse ben sağır olmalıyım." İnsanın içinden şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydun yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim. . ;)
Şeker Portakalı; "Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü." :)
Bir Portekiz atasözü der ki: “Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız.”
Sayfa 123Kitabı okudu
Şimdi bakın hayatınıza ve mutluluğunuza. Nerede mi? Açın avucunuzu. Sizin ellerinizde: Tam avucunuzun içinde.
Sayfa 123Kitabı okudu
Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış ve inanılmaz akıllılarmış. Etraflarındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş. Bir gün anneleri onları dağdaki bilge adama götürmeye karar vermiş. Kızlar, bilge adamla karşılaşınca ona sorular sormaya başlamışlar. Bilge adam bütün soruları doğru cevaplamış: kızlar çok sevinmişler ve annelerinden eğitimleri için bir süreliğine izin isteyerek bilge adamın yanında kalmışlar. Sordukları soruların hepsinin cevabı doğruymuş. Bir süre çok mutlu olmuşlar: ama sonra sıkılmaya başlamışlar, “Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım” diye düşünmüşler. Kızlardan biri bir gün “Buldum!” diye sevinmiş. İki elimin arasında bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım  “Avucumun içinde bir kelebek var. Canlı mı, ölü mü?, Ölü derse kelebeği bırakacağım, canlı derse avucumu hafifçe bastıracağım. Her ne derse cevabı bilemeyecek.” Kızlardan birisi kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış. (Şimdi lütfen siz de yapın. Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde ellerinizi birleştirin ve uzatın. Ben açın deyinceye kadar da açmayın).  Ve sormuş: “Avucumun içinde bir kelebek var: canlı mı, ölü mü? Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kızın gözlerine bakmış, bakmış ve cevaplamış: “Senin ellerinde kızım. Senin ellerinde. .
Sayfa 123Kitabı okudu
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.