Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

essabikun

Sevgili kardeşim! Ömrünün her anından sorguya çekileceksin. Allah'a itaatle geçirmediğin her an için gözyaşı yerine kan akıtacaksın. Bunu bilmiyor musun?!
Sayfa 796Kitabı okudu
Reklam
Temim ed-Dari bir gece Casiye Sûresi'ni okumuş. "Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!" (el-Casiye 32/21) âyetine gelince bu âyeti defalarca tekrar etmiş ve sabaha kadar ağlamıştır.
Sayfa 794Kitabı okudu
Ebu'd-Derda şöyle derdi: "En fazla korktuğum şey kıyamet günü bana 'Ey Ebu'd-Derdâ! Bildiklerinin ne kadarıyla amel ettiğini biliyorsun!' denmesinden korkuyorum." Yine o şöyle demiştir: "Eğer ölümden sonra ne ile karşılaşacağınızı bilseydiniz iştahınız çeke çeke bir yemek yiyemez, içinizden gele gele bir yudum su içemez, gölgesinden istifade etmek için bir eve giremez, gezmek maksadıyla dışarı çıkamazdınız. Kendi kendiniz için ağlayıp dururdunuz. Ben ise bir bitki olup kesilmeyi, sonra yenilmeyi arzularım."
Sayfa 793Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ben sizin görmediklerinizi görüyor işitmediklerinizi işitiyorum. Gökyüzü çatırdadı ve çatırdamakta da haklı idi çünkü gökyüzünde dört parmaklık bir yer kalmamıştı ki secde eder vaziyette melekler orayı doldurmamış olsun vallahi benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız, az güler ve çok ağlardınız. Yataklar üzerinde kadınlardan zevk almaz sokaklara dökülür ve Allah'a yalvarır yakarırdınız. Bu yüzden ben bile kesilip yok edilen bir ağaç olmayı istedim." Tirmizi, "Zühd", 9.
Sayfa 790Kitabı okudu
İbn Kayyim şöyle demiştir: Aklına senin için garanti edilmiş konuları getirip üzülme! Şunu iyi bil ki, rızık ve ömür birbiri ile paraleldir. Her ikisi de garanti edilmiştir. Şöyle ki, ömür devam ettiği sürece rızık gelir. Allah'ın hikmeti gereği rızık yollarından biri kapanırsa rahmeti gereği ondan daha iyi bir başka yol açılır. Mesela
Sayfa 688Kitabı okudu
Reklam
Vakit nasıl muhafaza edilir? 1) Sahih niyet: İbadet olsun, genel olarak yaptığın şeyler olsun ya da dünyevi bir iş olsun ya da yemek veya da uyku olsun veya baş ka bir iş olsun bunların hepsinde Allah'ın rızasını kazanıp emrini yerine getirmeye niyet edersen bunların hepsi Allah'ın izniyle ibadet olur. Bir hadiste şöyle geçer:
Cezaların en büyüğü: İbn Kayyım (rahimehullah) şöyle demiştir: "Bir kul kalbin katılığı ve Allah'tan uzaklıktan daha ağır bir cezaya çarptırılmamıştır. Ateş katı kalpleri eritmek için yaratılmıştır. Allah'tan en uzak kalp, katı kalptir. Eğer kalp katılaşırsa göz de kurur. Kalp katılığı şu dört şeyde sınırı aşmaktan olur: Yemek, uyku, söz, insanlara karışma." Ömer b. Hattâb (radıyallahu anhu) şöyle demiştir: "Gayretlerinizi azaltmayın. Öyle ki ben onur verici şeylerden, düşük gayretliler kadar geride kalanını görmedim."
Sayfa 116Kitabı okudu
İbrahim et-Teymi (rahimehullah) şöyle demiştir: "Üzülmeyen kimsenin cennet ehli olmamaktan korkması gerekir. Çünkü onlar (cennet ehli) şöyle demişlerdir: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun." Endişelenmeyen kimse, cennet ehli olmamaktan korkmalıdır. Çünkü onlar (cennet ehli) şöyle demişlerdir: "Biz daha önce ailemiz içindeyken endişeliydik."
Yusuf b. Atıyye, Mualla b. Ziyad'dan şöyle nakletmiştir: Hiram b. Hayyan bazı geceler çıkar ve olabildiğince yüksek sesle şöyle bağırırdı: "Cennetten dolayı hayretler içindeyim! Cenneti isteyenler nasıl uyurlar! Cehennemden dolayı da hayretler içindeyim! Cehennemden kaçanlar nasıl uyurlar! Sonra da şu âyeti okurdu: "Yoksa o ülkelerin halkı geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?" (A'raf : 97) Ebu'l-Cevza şöyle demiştir. "Eğer bir gün insanların yöneticisi olursam, yollara kuleler yaptırır ve üzerine insanlara 'Cehennemden sakının! Cehennemden sakının!" diye seslenen görevliler tayin ederim."
Sayfa 602Kitabı okudu
İbn Kayyım (rahimehullah) şöyle demiştir: "Kalbin daima -zâhirinde meşgul bile olsa- Allah (azze ve celle)'ye yolculuk halinde olması. Bu sevginin etkileri dört yerde kendini gösterir: Birinci yer: Yatağına yatıp duyu organlarının ve âzâlarının meşguliyetinin bulunmayıp rahat ettiği anda. Kişi ancak sevdiğini düşünerek uyur. Dikkat et! Televizyonun karşısında, hayasız şarkılar dinlerken ya da boş konuşmaların başında değil! İkinci yer: Uykudan uyandığında. Öyle ki, insan ilk uyandığında aklına sevdiği gelir. Uykusunda sevdiğini terketse de ruhu kendisine iade edildiğinde tekrar sevdiğini hatırlar, kalbi onunla dolar. Çünkü sevdiğinin sevgisi kalbinin içindedir. Üçüncü yer: Namaza girdiğinde. Öyle ki namaz, hallerin mihenk taşı ve amellerin mizanıdır. Zira seven kişi için sevdiğiyle baş başa kalmaktan, O'na münâcât etmekten, huzurunda durmaktan daha güzel bir şey yoktur. Öyle ki, sevdiği karşısında bulunmuş olur. Namaz, sevenlerin göz aydınlığıdır. Ruhlarının sevinç, kalplerinin lezzet kaynağıdır. Öyle ki namaza kalktığında Allah Teala dışındaki şeylerden Allah'a kaçar, zikriyle huzur bulur. Kulun imanı ve Allah'a sevgisi en iyi namaz ölçeğiyle ölçülür. Dördüncü yer: Zorluklar ve korku anı. Kalp, bu durumlarda ancak kendisine en sevimli olan şeyleri anar ve sadece kendi katında en sevgili olana kaçar."
Reklam
İradeyi kuvvetlendirmenin şekilleri, kişinin sarılması gereken sebepler: 1) Allah'a, yüce sıfatlarına, kaza ve kaderine iman unsurlarını güçlendirmek, Allah'a tevekkülde içtenlik ve Allah'a hüsnü zan beslemek. 2) Nefsin hevâlarına karşı direnme ve şehvetlerine muhalefet yolunda pratik yapmak. 3) Çeşitli ibadetler yapmak. Örneğin:
Vehb b. Munebbih (rahime Malta) şöyle demiştir: "Kim Allah'a kulluk ederse kuvveti artar kim de tembellik ederse üşengeçliği artar." Seriyy es-Sakatî şöyle demiştir: "Sana galip gelen en büyük güç nefsindir. Kendi nefsini terbiye etmekten aciz kalan kimse başkasını terbiye etmede daha da acizdir."
Şakik b. İbrahim şöyle demiştir: İnsanlara tevfik kapısı şu altı şeyden ötürü kapanır: • Nimete şükür yerine nimetin kendisiyle meşguliyet. • İlme rağbet edip ameli terketmeleri. • Günaha koşmaları ve tevbeyi geciktirmeleri. • Salihlerin sohbetinde bulunmaya aldanıp onları yaptıklarında örnek almamak. • Dünya kendilerinden kaçmasına rağmen dünyanın peşinden gitmeleri. • Ahiret kendilerine yaklaşmasına rağmen ahiretten yüz çevirmeleri. İbn Kayyım (rahimehullah) bu söze yorumunda şöyle demiştir: "Bunun kaynağı rağbet ve korkunun olmamasıdır. Yakînin zayıflığıdır. Basiretin azlığıdır. Bunun kaynağı nefsin alçaklığı, kepazeliği, en hayırlı olanın değersizle değiştirilmesidir. Zira nefis onurlu, üstün olsa alçak olana razı gelmezdi."
Allah ile yaşamak ne lezzetli ne iyi ne hoş ne yüce ve ne güzeldir... Allah'tan başka ilah yoktur. Allah ile yaşayıp da psikolojik sorunları olan ya da depresyonda bir insan bulmamız imkansızdır. Aksine Allah ile olup da hasta ya da depresyonda olduğunu düşünmek Allah'a karşı kötü zan beslemektir. Allah Teâlâ'nın maiyyetini [beraberliğini] hor görmektir.
"Adamın biri İbn Abbas'a hakaret edince İbn Abbas ona şöyle karşılık verdi: "Ben de şu üç özellik olmasına rağmen sen bana hakaret ediyorsun: Ben Allah'ın kitabından bir ayeti ele aldığım zaman bütün insanlarında benim o ayetten anladığım şeyi anlamalarını istemişimdir. Müslüman hakimlerden bir hâkimin iki kişi arasında adaletle hükmettiğini duyduğum zaman sevinirim. Belki ben bu hâkimin karşısına hiç çıkmayacağım bile. Otlak hayvanlarım olmamasına rağmen Müslümanların beldelerinden bir beldede yağmurun yağdığını öğrendiğim zaman yine sevinirim." Taberani, "Mu'cemu'l Kebir" (10/266)
Sayfa 312Kitabı okudu
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.