Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

esra

esra
@esua
Tanrı beni bir çakıl taşı gibi bu masalsı göle fırlattığında, sayısız dalgayla bulandırdım suyun yüzünü. Ama gölün derinliğine ulaştığım zaman rahatladım
72 syf.
·
Puan vermedi
"Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alâkaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, gözyaşları... hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır. Şiirden hazzetmeyenler, ''Grapon Kâğıtları''nı yılbaşı ve diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,2bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
bir namık kemal romanı… nam-ı diğer “sergüzeşt-i ali bey”. daha doğrusu, bir roman değil bu; uzun soluklu bir öykü ya da gerçek yüzlü bir masal! değerini türünün kesatlığından alıyor ve osmanlı’da bir çığır açıyor. üdebâ yeni bir kapıdan giriş yapıyor ve iz takip ediyor; namık kemal’in, şinâsi’nin ayak izlerini; intibah’ı, cezmi’yi, sergüzeşt’i… intibah, bir çırpıda okunuyor. olaylar çorap söküğü gibi hızla gelişiyor, içine çekiyor, sürüklüyor. namık kemal, romanlarını, şiirlerini haddizatında bütün eserlerini araç olarak kullanmıştır. bildiği, gördüğü, düşündüğü ve inandığı doğruları halka ulaştırabilmek için bir araç. yani burada edebî yahut sanatsal kritikler yapmak boşunadır, namık kemal bir dava adamıdır ve davası yolunda kalemini bir silah, bir enstrüman, bir mikrofon, bir megafon olarak kullanmıştır. mamafih namık kemal’i ve hayatını tahlil etmeden, eserlerini tahlil etmeye çalışmak adaletli ve isabetli bir sonuç vermeyecektir! büyük bir keyifle okuduğum namık kemal eseridir.
İntibah
İntibahNamık Kemal · Sis Yayıncılık · 201639,6bin okunma
71 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sana beni tanımamış olan sana ama dünyada hiçbir şey çaresizliği,yitirilen yaşama gücünü, yaşarken ölü olmayı; bu hareketsizlik kadar,bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında böyle kımıldamadan, duygusuzca oturmak kadar, ayağa kalkamayacak ve birkaç adım atıp sığınacağı damın altına gidememe derecesinde yorgun olmak kadar, kendi varlığına böyle kayıtsız kalmak kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
375 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Az önce gözyaşlarıyla bitirdim kurgusu ve anlatımı şahane olan khaled hosseını romanıdır. ağırdır, insanın göğsüne yumru gibi oturur. kitabı okurken bir kaç kez ağladım. bir çok kişinin belirttiği gibi babanın o meşhur yalan söylemekle ilgili sözleri insanı bitirir. yerli yerindedir, incitir. sohrab ah canım sohrab seninle ilgili en iyi betimleme budur bence. "sohrab'ın sessizliği, buna özgür iradesiyle karar verenlerin , davasını hiç konuşmayarak savunma yolunu seçenlerin sessizliği değildi. bu karanlık bir yere sığınan, etrafındaki örtünün uçlarını kıvırıp bir bohça yapan ve onu içine gizlenen birinin sessizliğiydi." okumayanlar bir çırpıda okuyacaksınız inanın. hasan ve emir'i, babanın dünyasını, sessiz adamların içinde biriktirdiği bir şeylerin kesin olduğunu, çocuk bile olsa kötü olan birinin kötü olabileceğini, korkunun, pişmanlığın ve kıskançlığın sonuçlarının insanı kurt gibi kemirmekten asla vazgeçmeyeceğini, susmanın da bir çok anlamının olduğunu size tekrar tekrar anlatır.
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,1bin okunma
·
Puan vermedi
öncelikle belirtmek gerekir ki, kitabın değeri açısından, dostoyevski'nin söylediği varsayılan, rus edebiyatının gelişimi açısından yazarın önemini vurgulayan şu cümleyi: "hepimiz gogol'ün paltosundan çıktık." öyküde, düşük rütbeli bir mektupları temize çekme memuru anlatılmaktadır. saçları dökülmüş, yanaklarında kırışklıklar bulunan,
Palto
PaltoNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 201737,1bin okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
tolstoy’un bir çırpıda okuyabileceğiniz eseri. kitap basit bir dille yazılmış ve her kesime hitap ediyor. --- spoiler --- “sevgi, tanrıya aittir ve insanın sevdiği ve bildiği her şeyin sahibi tanrıdır. sevmeyen insan tanrıyı bilmiyordur. çünkü tanrı, sevgidir.” “dünya malını sevip, ihtiyaç sahibi kardeşinden sevgisini esirgeyen insanda, tanrı sevgisi nasıl olur? sevgili çocuklarım, gelin sevgimiz sözde kalmasın, dilde de kalmasın; gerçek ve sahici olsun.” “tek bir önemli zaman vardır, o da şu an! en önemli an şu andır çünkü üzerinde gücümüzü kullanabileceğimiz tek andır. en önemli insan birlikte olduğun insandır. çünkü hiçkimse bir başkasıyla bir ilişkisinin olup olmayacağını önceden bilemez. ve en önemli iş de o kişiye iyilik yapmaktır. çünkü insan yeryüzüne sadece bu yüzden gönderilmiştir
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,4bin okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
allah'ım gönlümden geçeni bilen sensin, ol de oluversin.'' ''allah'ım eş diye yazmadığını, aşk diye karşımıza çıkartma'' '' nefsin istediğin de değil, kalbin hissettiğinde sevmiş olursun.'' '' özlemek mi? sana benzeyen her şiire sarılasım geliyor.'' ''yağmurla karışık aşk, aşkla karışık yağmur.'' '' sevmek eyvah demekten değil, eyvallah demekten geçer.'' gibi inanılmaz derinlikte; evrenselden yerele, kitlesellikten bireye doğru inen düşünce biçimiyle, insanlığın geleceğine ve kültürüne yön vereceğini düşündüğüm sözlere sahip muhteşem ötesi genç yazar
Fesleğen
FesleğenHikmet Anıl Öztekin · Destek Yayınları · 202015,1bin okunma
456 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yıllar önce bir alimden ders almaya gelen kardeşe, alim sormuş; "sen hiç aşık oldun mu?" hayır deyince vermemiş. Ne için? Çünkü ilim aşkta başlar, gerisi ilim değil, sadece kuru bilgi. Aşk olmadan hiçbir şey olmaz. Olsa ya zehir olur, ya eksik olur. Ama insanlar bu kavramı karıştırır oldu, böylesine güzel bir kelimeyi, her türlü arzuların önüne koydular. Oysa ne kıymetliydi, söylemesi bile bir vakar ileydi.. Herkesin dilinde dolanır oldu. Unutulur oldu aşklar. İnsanların gönlünde oyuncak oldu. Kendileri de bilmezler ki, hergün başka birinde bulduklarını sanarlar aşkın. Böyle bir yaram mı var? Hayır. Lakin çağımın insanları çok yaralı, kendilerini yaralıyorlar. Bu yaraları sarmak için, tekrar tekrar inciniyorlar. Edebiyata girmek istemeden devam etmek geçiyor içimden, ama biliyorum ki ne kadar uzun olursa, okunması bir o kadar az olacak. Bu yüzden burada bitiriyorum sözlerimi.. Bu satırlardan sonra incelemeyi siz yapın, kendi yüreğinize sorun, "kitabı kendime öneriyor muyum, yoksa sıkılır mıyım bu mevzulardan? " buraya kadar okuduğun için teşekkür ederim:)umarım kitabı okumana vesile olmuşumdur.
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 201520,2bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
benim için dünyanın en güzel kitabı. bundan önce ve pek çok roman, öykü şiir kitabı okudum ancak şeker portakalının yeri bambaşkadır. okumayanlara kesinlikle tavsiye ederim. küçük bir çocuğun dünyayı algılama biçimi, acıları, sevgi ve şefkat ihtiyacı... bu dünyayı çocuklar için güzelleştirmemiz gerek diye düşündürtebilir.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2015231bin okunma
330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kadar etkileyici bu kadar şaşırtıcı bu kadar muazzam bir kitap ben ömrümde okumadım. Eliniz kanda bile olsa,ne okuyorsanız okuyun yarıda bırakıp direk bu kitabı okumaya başlayın. O kadar cok emin olarak soyluyorum ki bu kitabı okuyamadan ölen bir insan hiç yaşamamış bile sayılabilir. O kadar tuhaf hisler yaşattı ki bana.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,6bin okunma
Reklam
331 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
José saramago'nun 1998 nobel edebiyat ödüllü kitabı. olaylar, "körlük" metaforu üzerinden, çok sağlam bir sistem eleştirisi ve aslına bakılırsa -okuyucuyu şöyle bir tutup silkeleme amacı gütmesi sebebiyle- epey de rahatsız edici bir realite etrafında kurgulanmış. insanların, hayatta kalabilmek adına, kurdukları hayvani düzeni, buna mukabil yaşadıkları rezillikleri nasıl sahiplenip bunlara nasıl adapte olduklarını, bunu aslında körlüğün getirdiği doğal zorunluluk çerçevesinde yaptıklarını, gerçek anlamda görmeye başlamak için ödemeleri gereken bedelleri ve bilinçlerini nasıl terbiye etmeleri gerektiğini enfes biçimde anlatıyor. --- spoiler --- "insan aklı kendi yarattığı canavarlara teslim olacak kadar ileri gidebiliyordu "yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,3bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
türkiye'nin maarif davası.. dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insanı muallim. . kaderimizin hakikatinin işleyicisi,karakterimizin yapıcısı, kalbimizin çevrildiği her yönde kurucusu odur.fertler gibi nesillerde onun eseridir.farkında olsun olmasın , her ferdin şahsî tarihinde muallimin izleri bulunur. devletleri ve medeniyetleri yapan da ,yıkan da muallimlerdir. muallime değer verildiği ülkede insanlar mesut ve faziletlidir.muallimin alçaltıldığı,mesleğinin hor görüldüğü milletler düşmüştür,alçalmıştır ve şüphe yok ki bedbahttır.. .... bir insanın bir hayvana , bir alimin bir cahile, bir velinin bir şerire esir olduğunu düşününüz..işte bugünkü ilk öğretim sistemi ve bütün tahsil tamamen bu fecaatın tablosunu ortaya koymaktadır.duyguları hiç yoğrulmaya muhtaç değilmiş gibi çocuğa tabiat eşyası tanıtılıyor.kültür dersleri, faraza tarih ve coğrafya bile ,eşya dersleri gibi okutuluyor. ve çocuk ,bütün his ve ruh gıdasından mahrum kalınca sapıklıklara düşüyor.zalim oluyor,menfaat makinesi haline gekiyor,feragat nedir bilmiyor,kendine yaklaşamıyor. .... günümüzde! muallimlik ne bir iman ve irsad yolu ,ne de fikir ve kültürün otorite merkezidir.hatta bir meslek bile değildir! sadece küçük bir memuriyettir.muallim örnek adam da değil , boynu bükük bir memur , salahiyetsiz bir öğretici ,müdürünün emrinde çalışan bir baremlidir! .... yatarak para alıyorsunuz diyen güruha, kılık kıyafeti ile öğretmeni değerlendiren valiye ,maarifle alakası olmayan tüm milli egitim bakanlarıma selam eder (!) okuyun derim...okuyun!
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,671 okunma