Evin kılıç
@evosunkitapligi
Twitter: @Evin_Kilic001
Öğrenci
Lise Mezunu
Eskişehir
3 January 2001
108 reader point
Joined on May 2020
Okuma Hedefleri
Öyle iki kelimeyle açıklanabilecek ya da benim gibi önü sonu bir şehir çöplüğünde yaşamaya karar kılmış birinin kesebileceği bir mevzu değil bu. Şu sonsuz evrende hayatlarımızın derin anlamı falan yoktur bana göre. Doğarız, üretiriz, ölürüz. Bu kadar. Her şey sıradan ve olması gerektiği gibidir.
Sayfa 14 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
dad
Denizi bile vardır. Aslında kocaman bir göldür ama biz Kürtçe' de "Bahre Wané" yani Van Denizi deriz.
Sayfa 39 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Bastırmak, yani var olan bir şeyi önce hissedip sonra da yok farz etmek, derinlere itmek. Ağır bir taşı yerden kaldırırken nasıl bir çaba ve güç sarf ediyorsanız, içinizdeki öfkeyi bastırabilmek için de benzer bir güç sarf etmeniz gerekir. Öfke de o taş kadar ağırdır.
Sayfa 64 - Doğan KitapKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Mahzun Çocuklar
Bu durum kuşaklar boyu birbirine aktarılarak uzayıp giden bir zincir oluşturur. Anne ve çocuklar da o zincirin halkalarıdır. Eğer bu zincirin son halkasını zincirden ayıramazsak kuşaklar boyu sürüp gitmeye,yeni doğan çocukların da kaderi olmaya devam edecektir.
Sayfa 74 - Doğan KitapKitabı okudu
Hiç şikâyet etmeden, hiç vazgeçmeden birine kul köle olarak yaşayanların tek bir hedefi vardır; efendilerini mutlu etmek, ondan onay alabilmek, ondan alınan onayı sevgi belirtisi olarak kabul edip sevildiklerine inanmak. Onay alamadıkça, reddedildikçe, istenmedikçe de ona daha çok bağlanmak. Eşlerine köle gibi bağlanan kadınların geçmişlerine gidersek, köle olmayı aslında doğdukları evlerde öğrendiklerini görürüz.
Sayfa 74 - Doğan KitapKitabı okudu
Eşya mıyım Ben?
Duyguları,düşünceleri olmayan bir eşyadır çocuk bizim kültürde. Onları sevsek de, bir kişiliklerinin olduğunu düşünemeyiz. Bu yüzden çocuk için katlanılmaz sahneler doludur evler. Büyükler öylesine bencilleşirler ki, bu kavgaların, çocukların hayatında nasıl bir iz bırakacağı hiç akıllarına gelmez.
Sayfa 52 - Doğan KitapKitabı okudu
ne kadar acı dimi akktarım yapmak işte böyle bir şey.
Sen sen ol, aynı hatayı yapma, benim yaptığım hatayı yapma, öbür tarafa giderken ben ne yaptım diye ah vah edeceğine, yaşarken bunun çaresine bak.
Sayfa 16 - Doğan KitapKitabı okudu
Öteki Evin Işıkları.. ah be şu gerçekler insanı acıtıyor gibi...
Dünyaya erkek değil de kız olarak gelmek bile pek çok kadının kaderine adeta karanlık bir gölge gibi çöküyor.
Sayfa 13 - Doğan KitapKitabı okudu
1 Mart 2017, 00:08, Kıbrıs
Durmadım. Hiçbir şey yokmuş gibi, deniz gözlü çocuk bir hastane odasında ölüm kalım savaşı vermiyormuş gibi, bir kumarhaneyi dolandırmaya çalışmıyormuşum gibi gülümsedim. Omuzlarımızda dikleştirip arkama yaslandım. Nereden bulduğumu bilmediğim bir özgüven yerleşmişti üzerime. Parmağımı yeniden şaklattım ve zaman akmaya devam etti.
Sayfa 12 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Burası, Blackjack, ağırlıklı olarak Türklerindir doldurduğu ve herkesin giremeyeceği bir gazinoydu. Şimdi bu masadan kalkarsam, bir daha buraya giremezdim. Girerdim de beni seve seve buyur etmezlerdi. Bir daha bu akşamki kadar şansım olmazdı. Kollarını bağlayarak karşımdaki duvara yaslanmış işletmeci, bal gibi de hile yaptığımdan şüpheleniyordu. Belki de kartları saydığımdan en az kurpiye kadar emindi.
Sayfa 11 - Artemis YayıneviKitabı okudu
Sabaha Kadar
Hayat o kadar uzun ki,
Öyle bitmez geliyor ki bir an..
Bir de bakıyorum, o kadar kısalıyor ki;
Ne çıkar, diyorum, bir hayattan.
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Ne kadar değerliymiş meğer...
Hayal kırıklığına uğramış bir kadındı annem... Gençliğinde kırk sekiz santim olan beli, beni doğurduktan sonra seksen santime çıkmıştı. Ufak tefek, tatlı gülüşlü biriydi. Gençlik albümlerine bakarken "Keşke bu siyah beyaz fotoğraflarındaki kadar güzel olsaydın anne," demiştim bir keresinde. Gözleri dolmuştu. Şimdi annem yanımda olsaydı, ona çok güzel olduğunu söyler, kapkara gözlerinden öperdim.
Sayfa 71 - Holden YayınlarıKitabı okudu
Ne kadar doğru... kadınlar hakkında gerçekler işte..
Peki, sonra erkeklerin kadınlar tarafından tehdit edildiklerini düşünmelerine neden olan şey neydi? Neden tüm dişil boyutu bastırmak istediler? Bu korkunun nedenini Eckhart Tolle şöyle açıklıyor (alıntı yapmakta akademik bir ustalığım yoktur, dilimi mazur görünüz): "Erkeklerin içinde giderek büyüyen ego, belki de ancak erkek biçiminde gezegeni ele geçirebileceğini (ve sonunda yok edebileceğini) biliyordu ve bunu yapmak için dişil güçsüzlüğü ile ilgili bir inanış yaymak zorundaydı. "
Sayfa 242 - Holden YayınlarıKitabı okudu
Kadınların matematikçi, gökbilimci, filozof yahut şair olamayacakları yalanını söyleyen düzene başkaldırmalıyız. Her an. Bizde ego, erkeklerdeki gibi kök salamıyor. Kararlarımızı alır almaz sorgulamaya başlıyoruz çünkü bizlere düşündüklerimizin kendiliğinden doğru olma ihtimali öğretilmiyor.
Sayfa 243 - Holden YayınlarıKitabı okudu
Onu sevdiğim zamanlardan kalma. Gözlerine bakıyorum. Sevgiyle. Onu hälä seven yanlarımdan topladığım sevgi damlaları birikiyor gözlerimde. Ona sarılıyorum ve diyorum ki: Sevginden çok sey öğrendim ancak artık bu yükü taşımak istemiyorum. Seni de kendimi de özgür bırakıyorum. Hoşça kal.
Sayfa 47Kitabı okudu