Ey benim; Gönlü, temiz; niyeti, halis; Üslubu, kusurlu Cancağızım Mademki davetin O’nadır; Önce gönüle hitap etmelisin. Bu; sivri dille, davet olmaz. Olsa da, ona icabet eden olmaz.
Ey sevgili! Nasıl ki bana yere düşen bir ekmeği öpüp düştüğü yerden kaldırmayı öğrettiyse anneciğim; bir gün gözümden düşsen bile yine kutsal bir emanet sayıp seni öpüp başıma tac etmemi emrediyor yüreğim...
Reklam
Merâmımı nasıl anlatayım sana ey güzel Ne kalem’im, senin kadar güzel, Ne de kelam’ım, edebin kadar özel...
Ey sevgili bana yüreğinde iğne deliği kadar yer aç Ben o delikten gönlüne, güneşi bile koyarım...
Ey Sevgili ! Bana, Seni sorma. Sana, Seni anlatamam bilirsin. Seni, sadece sözlerimde ara... Her harfimin besmelesinde SEN varsın
Ey İnsan Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var; üzdüğün kadar üzülürsün.
Reklam
SARHOŞ GEMİ Ölü sularından iniyordum nehirlerin Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış; Cırlak kızılderililer, nişan atmak için Hepsini soyup alaca direklere çakmış. Bana ne tayfalardan; umurumda değildi
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.