Ey benim; Gönlü, temiz; niyeti, halis; Üslubu, kusurlu Cancağızım
Mademki davetin Onadır; Önce gönüle hitap etmelisin.
Bu; sivri dille, davet olmaz. Olsa da, ona icabet eden olmaz.
Ey sevgili! Nasıl ki bana yere düşen bir ekmeği öpüp düştüğü yerden kaldırmayı öğrettiyse anneciğim; bir gün gözümden düşsen bile yine kutsal bir emanet sayıp seni öpüp başıma tac etmemi emrediyor yüreğim...
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.
Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.
Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...