Ey Türk Milleti! Sen ne güçlü ve dayanıklı şeysin! Bir türlü yıkılmıyorsun!
Gözlere bak,gözyaşları ağlıyor Bu vatan,toprak seni özlüyor Yüreğin ki,peygambere gülüyor Ey Şehit;helal et bize hakkını
Reklam
24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalan­dıktan sonra Türk heyetinin salonda bulunmadığı bir sı­rada karşı taraf devletlerin delegasyonunda yer alan biri­nin: "Türkler bu antlaşma ile hak ettiklerinden fazlasını kazandılar" demesi üzerine, İngiliz heyetinin başında bu­lunan zat: "Eğitimden, sermayeden. sanattan yoksun, ticaretten anlamayan bir halkın, kazandıklarını elinde tutması mümkün değildir. Her şeyi başlarındaki önderle sağladı­lar. O da sonsuza kadar Türklerin başında kalamayacağı­na göre, kaybettikleriniz için üzülecek bir şey yok," ceva­bını verdi.
Sayfa 148
İnsanlar, anne ve babalarının ölümlerini bile unutabi­lirler, fakat toprak kaybını asla unutmazlar. Aradan 80 yıl geçmesine rağmen hâlâ ikidebir Musul, Kerkük diye sız­lanmalarının sebebi niye? İşte bunun için... Kaybedilmiş, geç kalınmış şeyler işte böyle paslı çivi gibi milletin kafa­sından çıkmaz.
Sayfa 137
Liman Yon Sanders'in Albay Mustafa Kemal için doldurduğu sicil belgesindeki not: "Gururlu, çetin, kavgacı bir zabittir."
Sayfa 101
Mazhar Osman Atatürk'le görüşmektedir. Bir ara Ata­türk sorar: – Osman Bey, bu delilik nasıl bir şey? – Gazi Paşam az da olsa herkeste bir parça vardır, deyince Atatürk: – Ne demek istiyorsun, bende de mi var? Hoşsohbet ve sözünü esirgemeyen biri olan Mazhar Osman: – Ohooo... Sizde herkesten bin beteri var. İçeride ve dışarıda dört iklim yedi cihana kafa tutmak akıllı adamın yapacağı iş mi? Atatürk dakikalarca güler..
Sayfa 74
Reklam
Tevfik Fikret: – Hırçınım, asabiyim, sinirliler grubundanım, bende de hastalık var mı? Mazhar Osman: – Sizde "iffeti maraziye" var. Bu kadar namuslu, bu kadar doğru olmak da bir rahatsızlık. Böyle olmayınca da "Tevfik Fikret" olunmaz.
Sayfa 73
Eğitim; taklitçi, ezberci, kopyacı kullar yerine, yaratıcı, eylemci, bağımsız düşünebilen insanlar yetiştiremediği sürece, hız ve ilerleme yerine her şey bulunduğu yerde saymaya de­vam eder..
Sayfa 64
Tarih bir milletin hafızasıdır. İnsanların mazisinden kopuk ve habersiz yaşaması çok acıdır.
Sayfa 63
FİOLZOF RIZA TEVFİK'İN ABDÜLHÂMİD'DEN İSTİMDADI...
Yine Süleyman Nazif gibi, Sultan Abdülhâmid merhuma şiddetli muhalefet edip sonradan pişman olan Filozof Rıza Tevfik'inde "Abdülhâmid'in Ruhaniyetinden İstimdat" adını taşıyan uzun bir manzumesi vardır. İstimdat, bilindiği gibi, "yardım istemek, imdadına çağırmak" demektir. Yozgatlı İhsan Efendi Hocamız bu şiiri de
Sayfa 390 - 391-392 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Rıza Tevfik'in Meşhur Şiiri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.