Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey Rabbimiz! Unutur veya bilmeden hata yaparsak bizi sorgulama! Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yükler yükleme!, Ey Rabbimiz ! Güç yetiremediğimiz yükleri bize taşıtma ! Günahlarımızı affet ,bizi bağışla ve rahmetini yağdır üstümüze! Sen yüce Mevlamızsın , hakikati inkar eden topluma karşı bize yardım et! (Bakara ,2/286)
Sayfa 335Kitabı okudu
Ey Rabbimiz. Şüphesiz, bütün dilekleri veren, Sensin Sen.
Reklam
SAİD NURSİ CEHENNEME ATILMAYA HAZIR!
"Rabbim, beni nimet cennetinin vârislerinden kıl!" Hz. İbrahim (a.s.) (Şuara, 26/85) "...bütün kanaat ve kuvvetimle ehl-i imana bir hizmet-i imaniye yapmak için, değil yalnız dünya hayatımı ve fânî makâmatımı, belki -Lüzum olsa ahiret hayatımı ve herkesin aradığı uhrevî bâkî mertebelerini fedâ etmeği; hatta cehennemden bazı biçâre
Sayfa 530Kitabı okudu
"Ey bizim Rabbimiz! Kabul buyur bizden! Daima işiten, daima bilen Sensin, ancak Sen!"
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
Ey kardeşim! Günlerini boş geçirme.Sen şimdi hürsün,irade sahibisin.Buna sahip olduğun müddetçe ahiretin için kazanç sağlayabilirsin.Dikkat et! Ahiret pazarı kesattır.O günün sermayesini bu günden hazırla.Gün gelir bu sermayen büyük kıymet kazanır.Öyleyse,o gün için çok çalış sermayeni artır.Zira kabre girdikten sonra onları yapmaya takatin olmayacaktır. Yüce Mevlâ'dan bizi o zorlu güne hazırlanmayı ihsan etmesini diliyor, pişman olanlardan olmamayı temenni ediyoruz.Rabbimiz bizi tekrar dünyaya dönmeyi isteyenlerden kılmasın.Bize ve tüm müslümanlara kabir hayatının sıkıntılarını kolaylaştırsın.Âmin...
Reklam
"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi çevirme! Bize Yüce katından bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen bağışı en bol olansın." ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ 3 | 8
CENÂB-I HAK NEFSE DEMİŞ Kİ...
"Hadisin rivayetlerinde var ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?" Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin" Azab vermiş, cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "ENE ENE; ENTE ENTE". Hangi nevi azabı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlık ile azab vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş:
Sayfa 294 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Yüce Allah buyuruyor. Mü’min’ler ancak kardeştir. (Hucurât, 10) Hz. Âdem’den günümüze kadar gelip geçmiş ve kıyâmete kadar gelecek olan bütün Mü’min’ler kardeştir ve bu kardeşlik kabirde, mahşerde, sıratta ve cennette ebediyyen devam edecektir. Bu nedenle bizden önce gelip geçmiş ve şu anda yer altında yatmakta olan din kardeşlerimizi de unutmayalım ve dualarımıza onları da ortak edelim. Yüce Allah buyuruyor: Onlardan (öncekilerden) sonra gelenler derler ki: “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla (âhirete) göçmüş (din) kardeşlerimizi bağışla!” (Haşr, 10)
Yüce Allah buyuruyor: Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, annemi, babamı ve bütün Mü’min’leri bağışla! (Rabbenağfir-lî ve livâlideyye ve lil-mü’minîne yevme yekûmü’l-hisab) (İbrâhim, 41) Her namazın son oturuşunda Rabbenâ âtinâ’dan sonra yukarıdaki âyet-i kerîmenin Arapça aslını okuyan kimse kendisi, annesi, babası ve hz. Âdem’den günümüze kadar gelip geçmiş trilyonlarca Mü’min’ler için dua eder ve kendisi de onların yani yüz bini aşkın peygamberin, milyonlarca evliyanın ve trilyonlarca Mü’min’lerin duasına ortak olur. Ne yazık, inandığı halde beş vakit namazı kılmayanlara ve trilyonlarca din kardeşinin duasından yoksun olanlara!..
Reklam
Hikmet ve basiret sahibi bu büyüklerden biri olduğuna hüsn-i zan ettiğimiz İbn Atâullâh el-İskenderî-kuddise sirruh-, bu latif hakikate ve ince edebe şöyle işaret eder: "Hayır ve hasenât, ibâdet ve taat senin tarafından iş- lendi diye sevinme; fakat bu güzellikleri, Allah seninle ve sende ortaya çıkardığı için, işte bu lütfa ve teveccühe svin! Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmuştur: (Ey Nebiyy-i Ekrem! Kullarıma) de ki: Ancak Allah'ın fazlı ve rahmetiyle, işte ancak bunlarla sevinsinler! Zira bu ihsân ve ikramlar, onların toplayıp biriktirdiği her şeyden daha üstündür ve daha hayırlıdır." (Yūnus Sûresi, 58) Müfessirler bu âyet-i kerimede zikredilen fazl ve rahmeti, Yüce Rabbimizin kullarına olan her çeşit ihsân ve ikramı anlamında açıkladıkları gibi, "Kur'an ve İslâm nimeti" olarak da tefsir etmişlerdir. İbn Ataullah kuddise sirruh da bu mânâlarla birlikte, zâhiren kul tarafından işlenen hayır ve hasenâtın, ibâdet ve taatların da esasen Hak Teâlâ'nın kuluna olan fazl ve ihsânı olarak görülmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Burada dikkat çekilen çok daha önemli bir diğer husus da, sevinme noktasının amelin kendisi değil, Hakk'ın kuluna olan iltifat ve teveccühü olmasıdır. Yani kul burada, amelden ziyade Rabbiyle sevinmiş olmaktadır.
Sayfa 38
"Herhangi birinize ölüm gelip de: «-Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de SADAKA VERSEM ve SALİHLERDEN OLSAM!» demeden önce, size verdiğimiz rızıktan infak edin." ( 63/Munafikün, 10. Ömrünü ziyan edenlerin feryatlarını ve mazeretlerinin geri çevrilişini canlandıran şu ayet-i kertme de, ne kadar ibretlidir: "Onlar orada imdad istemek için: «-Ey Yüce Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkarıp dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, salih ameller yapalım!» diye feryad ederler. Allah Teala onlara şöyle buyurur: «-Biz size, düşünüp ibret alacak ve hakikati görecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip ikaz etti. Öyleyse tadın azabı! Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur!" ( 35/Fatır, 37.) Hayattaki bütün nimetlerde olduğu gibi zaman israfının ana sebebi de , ölümü layıkıyla idrak edememek veya bu müthiş hakikati kendimizden uzak görmek gafletidir . Halbuki hadis-i şerifte: "Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça hatırlayınız!" buyrulur. Bu ikaz-ı nebeviye rağmen devam eden lakaydiliklerin, günün birinde acı bir azap faslı olacağı muhakkaktır.
Sayfa 120 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Dualardan Yoksun Olmayalım
Yüce Allah buyuruyor: Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, annemi, babamı ve bütün Mü’min’leri bağışla! (Rabbenağfir-lî ve livâlideyye ve lil-mü’minîne yevme yekûmü’l-hisab) (İbrâhim, 41) Her namazın son oturuşunda Rabbenâ âtinâ’dan sonra yukarıdaki âyet-i kerîmenin Arapça aslını okuyan kimse kendisi, annesi, babası ve hz. Âdem’den günümüze kadar gelip geçmiş trilyonlarca Mü’min’ler için dua eder ve kendisi de onların yani yüz bini aşkın peygamberin, milyonlarca evliyanın ve trilyonlarca Mü’min’lerin duasına ortak olur. Ne yazık, inandığı halde beş vakit namazı kılmayanlara ve trilyonlarca din kardeşinin duasından yoksun olanlara!..
Sayfa 83 - www.tomorhoca.com Adapazarı 2022, 8. BaskıKitabı okudu
Yüce Allah buyuruyor. Mü’min’ler ancak kardeştir. (Hucurât, 10) Hz. Âdem’den günümüze kadar gelip geçmiş ve kıyâmete kadar gelecek olan bütün Mü’min’ler kardeştir ve bu kardeşlik kabirde, mahşerde, sıratta ve cennette ebediyyen devam edecektir. Bu nedenle bizden önce gelip geçmiş ve şu anda yer altında yatmakta olan din kardeşlerimizi de unutmayalım ve dualarımıza onları da ortak edelim. Yüce Allah buyuruyor: Onlardan (öncekilerden) sonra gelenler derler ki: “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla (âhirete) göçmüş (din) kardeşlerimizi bağışla!” (Haşr, 10)
Sayfa 83 - www.tomorhoca.com Adapazarı 2022, 8. BaskıKitabı okudu
Her Güzellik Kendini Bilmekle Başlar
HZ Âdem[aleyhisselâm]ile İblis'in durumları bunun en güzel misalidir.HZ.Âdem[aleyhisselâm]cennetten uzak düştü,hasret çekti.Fakat af diledi, Allah'ın mağfiretine Mazhar oldu. İblis ise isyanına devam etti, suçu Allah'a yüklemeye kalkıştı. Böylece hatayı kendisinin yaptığını kabul etmedi. Sonuçta rahmete layık görülmedi ve
485 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.