YİRMİ ALTINCI SÖZ, KADER RİSALESİ, İKİNCİ MEBHAS
2/3 ''Üçüncüsü: Cüz'-i ihtiyarî, kadere münâfî değil. Belki kader ihtiyarı te'yid eder. Çünkü; kader, ilm-i İlâhî'nin bir nev'idir. İlm-i İlâhî, ihtiyarımıza taalluk
* ezel sırlarını ne sen bilirsin ne ben , bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne ben , perdenin ardındayken sen ,ben söylenir durur ; perde kalktı mı ne sen kalırsın ne ben .
Reklam
Hudûs
varlıkta gördüğümüz her şey, değişkendir, zevale mahkûmdur, zaman ve mekânla sınırlıdır; dolayısıyla hâdistir, yani, sonradan olmadır. Tamamı sonradan ortaya çıkan şeyleri var eden, onlardan öncekiler olamaz ve açık ki, değildir. Öyle olmuş bile olsa, varlıkların birbirlerini var ederek sonsuza kadar uzanmaları mümkün değildir; çünkü hepsi sonludur ve zaman ve mekânla sınırlıdır. Dolayısıyla silsile mazide bir yerde duracaktır; işte bu durma yeri de ezel, yani zamansızlıktır.
EZEL
Gerçekleri saklayarak ulaşabilir misin gerçeğe? Anıların içinde aradığın insanı bulabilir misin? Hiç yaşanmamış hayata gerçek gibi tutunabilir misin? Orada olmayan birinin seni hâlâ koruduğuna inanabilir misin? Gerçeğin o kadar çok yüzü var ki senin gördüğüne inanabilir misin?
Ezel sayesinde Monte Kristo kitabını yeniden okuma iştahı geldi
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.