Merhaba sevgili okurlar.
2003 yılı Nobel Edebiyat ödülü sahibi John Maxwell Coetzee’nin 1980’de yayımlanan romanı Barbarları Beklerken’den bahsetmek istiyorum.
Kitap, Güney Afrika’yı ve sömürge yönetimi politikalarını eleştirel bir dille okura sunuyor.
Asıl barbar kim? Kitap bizi bu sorunun cevabını bulmaya yönlendiriyor aslında.
Barbar, işgal yapan mı, yoksa işgal edilen topraklarda yaşayan halk mı ?
İnsanların yaşayış tarzına, geleneğine, kültürüne, toprağına, evine , ailesine el koyan “uygar” sayılıyor. Bu yaşam benim diyen “barbar” oluyor.
Roman hayali bir imparatorlukta olabilecek olayları anlatıyor. Olaylar bir sulh hâkiminin bakışından aktarılıyor. Kasabada bir sürü olay yaşanmakta ve her türlü hırsızlık, adam öldürme, çapulculuk barbarlara mal ediliyor. Bu hayali düşman olan barbarlar ise halktır.
Beni en çok etkileyen yanı ise hikayenin baş kahramanı olan sulh hakiminin görevi ve vicdanı arasında yaşadığı gelgitler , yoğun iç münakaşaları ve durumlar üzerinden yapılan psikolojik analizler oldu. Kitap akıcı ve güzel okumanızı tavsiye ederim .