Fatoş
@f1003
İyi de sevgi olmadan insan nasıl yaşayabilir?
Gazi Üniversitesi
844 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Sevgimiz büyük
Yeri geldiğinde bir kalkan gibi, yeri geldiğinde de birbirimize uzanan sıcak bir yol gibi…
Bir gün
Yaşayan hiç kimsenin
Anısı olmayacağız
Yine de
Sonsuzluk bizmişiz gibi
Yaşayacağız dünyayı
Duygularınız, olaya verdiğiniz anlam sonucu ortaya çıkar, olayın kendisinden kaynaklanmaz.
Sayfa 166 - PsikonetKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Çünkü, eğer bir kadın gitme zamanı geldiğinde gitmezse, ruhundaki ince çatlakların derin vadilere, derin vadilerin de gürleyen dipsiz çukurlara dönüşeceği gayet açıktır.
Sayfa 317 - AyrıntıKitabı okuyor
Zamanı geldiğinde, zamanıdır. Hazır olmasanız bile, işleriniz bitmemiş olsa bile, bugün geminiz geliyor olsa bile. Zamanı geldiğinde zamanıdır. Kadın denize geri döner, ama bunu sadece böyle hissettiğinden ya da bugün gitmek için güzel bir gün olduğundan veya hayatı çok güzel ve derli toplu olduğundan - kimse için güzel ve derli toplu bir zaman yoktur- yapmaz. Gider, çünkü zamanıdır ve bu nedenle gitmelidir.
Sayfa 316 - AyrıntıKitabı okuyor
Kadınların eve gitme haklarını diğerlerinin yanına eklemeleri, serbest bırakmaları, almaları, yerine getirmeleri ve elde edilmesine göz yummaları doğru ve yerindedir. Ev, maddi dünyada sürdürülmesi şart olmayan duyguları yaşamamıza izin veren sürekli bir duygu durumudur.
Sayfa 315 - AyrıntıKitabı okuyor
Rahme emekleyerek tekrar giremeseniz de, ruh evine geri dönebilirsiniz. Bu sadece mümkün değil, gereklidir de.
Sayfa 314 - AyrıntıKitabı okuyor
Öyleyse, yorgun düşen, geçici olarak dünyadan usanan, mola vermekten korkan, durmaktan korkan kadınlar, yol yakınken uyanın! Sonsuza kadar önünüze gelen herkese yardımcı olmanız için size bağırıp duran şu gürültülü gongu battaniyeyle örtün. Geri geldiğinizde eğer isterseniz, üstünü tekrar açmanız için orada olacaktır. Zamanı geldiğinde eve gitmezsek, odağımızı yitiririz.
Sayfa 314 - AyrıntıKitabı okuyor
Kadınların “her şeyi iyileştir, her şeyi tamir et” baskısı, bize kültürlerimizin yüklediği gerekliliklerden oluşan büyük bir tuzaktır.
Sayfa 313 - AyrıntıKitabı okuyor
Daha gerçekçi düşünmeyi öğrendikçe, kendinizi daha az üzgün hissedeceksiniz.
Sayfa 146 - PsikonetKitabı okuyor
Bu dünyada ancak bir tek kişi sizi sinirlendirebilir- o kişi de sizsiniz, başkası değil!
Sayfa 144 - PsikonetKitabı okuyor
Değersizlik hissinizin nedeninin süregiden özeleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz. Bu durum, sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sert, gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz, üzücü bir iç konuşma şeklini alır. Genellikle özeleştiriniz başka birinin sert bir sözüyle tetiklenecektir.
Sayfa 143 - PsikonetKitabı okuyor
Hata yaptığınızda kendinizi sever ve saygı duyarsanız, önünüze maceralarla dolu bir dünya ve yeni deneyimler açılacaktır ve korkularınız ortadan kaybolacaktır.
Sayfa 139 - PsikonetKitabı okuyor
Öncelikle, insanlar çabalarınızı görmezden geldiklerinde, siz de kendinizi dikkate almıyorsanız aynı suçtan suçlusunuz ve somurtmak bu durumu düzeltmeyecek.
Sayfa 125 - PsikonetKitabı okuyor
Kendime saygı duyduğum sürece başkalarının fikirleriyle ilgilenmeye ihtiyaç duymam.
Sayfa 122 - PsikonetKitabı okuyor
İnsana en çok şiir yakışıyor,
Sonra yeryüzüne yağmur,
Gökyüzüne mavi..
Ve en çok insana vefa yakışıyor,
Yüreğe sevda,
Gözlere haya..
Ve en çok yaşamak yakışıyor,
İnsanca, sevdaca, duruca..
Ahmet Telli