Richard Falk," küreselleşmenin laik bir tüketicilik dâhil, hegemonyacı özellikleri olduğunu ve bunların Batı-dışı, laik olmayan kimliklerini korumaya çalışan ülkelere ciddi yapısal zorluklar çıkardığını belirtir." J. M. Blaut" ve Thomas L. Friedman da küreselleşmenin sömürge yapmak/olmak anlamına geldiğini söylerler. Buna göre 1492 yılında Amerika kıtasını işgal eden Avrupalılar ilk sömürgeciliği başlatmışlardır. Çünkü buraya ayak basanların en baştan beri bütün girişimleri, genelde önce kendileri için, biraz da ülkeleri için sermaye ve kâr biriktirme şeklinde gerçekleşmiştir.
#FatmaÇetin, Küreselleşmenin Aile Üzerindeki Etkileri ve İslâmî Perspektif
Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021, syf: 34
Sayfa 34 - Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021Kitabı okudu
Nayan Chanda, küresellik kimliğinin seküler olduğunu, küreselliği yayan misyonerlerin de laik olduklarını söyler. Bunun için küreselleşme misyonerleri, dünyanın her tarafına seküler kimliği yaymak için çalışırlar. Onlar, inançlı veya inançsiz olsun, insanları birbirine bağlayacağını iddia ettikleri birtakım düşüncelerin, dünya çapında
Hayatta çeşit çeşit insan vardır. Kimisinin omzuna şöyle hafifçe dokunursun, ne demek istediğini anlar. Kimisinin de aklının çalışması için kafasına tahtayla vurman gerekir.