.m

.m
@fanikedi
ellerde duyulan bir çeşit bulantı bu.
bana her şeyi açıklayan öğretilerin aynı zamanda beni zayıf­latmalarının nedenini şimdi anlıyorum. kendi yaşamı­mın ağırlığından kurtarıyorlar beni, oysa onu yalnız ba­şıma taşımam gerek.
Sayfa 62
Reklam
heidegger, insan koşulunu soğukça ele alır, sonra da bu yaşamın alçaltılmış olduğunu bildirir. tek gerçek, bütün varlıklar katındaki kaygıdır. dünyada ve oyalan­maları arasında kendini yitirmiş insan için, bu kaygı ça­bucak geçip giden, kısacık bir korkudur. ama bu korku kendi bilincine varmayagörsün, bunalım olur, uyanık insanın sürekli iklimi olur, 'varoluş kendini yeniden bu­lur' bu iklimde.
Sayfa 24
samimiyetle söylüyo­rum, yaşam beni dehşete düşürüyordu. yemek, uyumak ve çıplak dolaşmamak için insanın yapmak zorunda ol­duğu şeyler ürkütücüydü. ben de yatakta kalıp içiyor­dum. içtiğin zaman dünya yine oradaydı, kaybolmuyordu ama boğazına sarılmıyordu en azından.
Sayfa 57

Reader Follow Recommendations

See All
varoluşun zirvesini gösteren, hayatın artık daha fazla yükselemediği bir kendinden geçme hali vardır. yaşama­nın çelişkisi de odur ki bu kendinden geçme, esrime hali, insan ancak en hayat doluyken ve insanın ancak hayatta olduğunu tamamen unutmasıyla gelir. bu hayatı unut­ma hali sanatçıyı etkisine aldığında bir alev gibi ondan dışarı taşar; bir askeri etkisine aldığında o asker cephede savaş çılgınlığına kapılarak düşmanına en ufak merhamet göstermez. işte o aynı kendinden geçme hali, sürünün başında, ay ışığının altında, kaslarını sonuna kadar zorla­yarak, önünde hızla kaçan canlı yiyeceği kadim kurt çığ­lıkları içinde kovalayan buck'ı da etkisine aldı. benliğinin derinliklerinin sesi, benliğinin kendinden de derin olan ve zamanın dölyatağına kadar giden parçasının sesiy­di, haykırdığı. onu etkisi altına alan şey, içinde sonuna kadar yükselen hayattı, varoluşun o büyük dalgasıydı; kendini kaptırdığı şey, tek tek her bir kasından, ekle­minden ve sinirinden duyduğu mükemmel hazdı; hareket etmeyenin üzerinde, ölü maddenin teninde kabına sığma­yan bir sevinçle uçarak kendini hareket içinde ifade eden, parıldayan ve taşan ölüm karşıtıydı, ölüm olmayan her şeydi onun efendisi.
Sayfa 38
karanlık çember, ay ışığı altındaki karlar üzerinde ufalarak bir nokta halini alırken spitz görünmez oldu. buck durup o tarafa baktı. muzaffer şampiyon, egemen ilkel hayvan, öldürmüştü ve bu hoşuna gitmişti.
Sayfa 41
Reklam
Reklam
276 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.