Bir yeri yıllarca gördüğünüz zaman dedi düşünceli bir şekilde ne kadar güzel olduğunu fark etmeyi bırakıyorsunuz.
"Bir şeyin eksik olduğunu fark etmek kolay değildir. Eksiklerden çok, ait olmayan şeylere odaklanma eğilimimiz vardır."
Çoğu insan görmeyi beklemediği şeyi fark etmez.
Sayfa 202Kitabı okudu
Kimseyi incitmek istemediğim için anlıyormuş gibi yaparım. Başımı en çok belaya sokan zaaflarımdan biridir bu. Başkalarına müşfik davranmak zaman zaman ruhumu dilimlenmiş bir hamura çevirir. Olsun. Elimde değil. Beynim duruverir. Dinlerim. Tepki veririm. Ve onlar orda olmadığımı fark edemeyecek kadar aptallardır.
Düşüncemiz bizi yaşamdaki istek ve ideallerimizi yaklaştıran davranışlara yol açıyorsa görevini yapıyordur, buna yol açmıyorsa görevini yapmıyordur.
Sayfa 161Kitabı okuyor
Bir ailenin bu kadar düşman olmaması gerekir ama...
"Aman ne fark eder ki? Ölüm! Evet, ölüm! Hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. Vur patlasın çal oynasın! Umurlarında değil, oysa onlar da ölecek. Ne aptalca. Önce ben öleceğim, onlar daha sonra, ama onların da başına aynı şey gelecek. Oysa onlar gülüp eğleniyor. Aşağılık yaratıklar!"
Sayfa 46Kitabı okudu
Hareket etmeyen, zincirlerini fark edemez.
Sayfa 83Kitabı okudu
Kabil giysisinde kan lekesi olduğunu fark etti. Lekelerin yağmurla belki silineceğini düşündü, ama bir şeyin değişmediğini, lekeleri toprağa bularsa daha iyi edeceğini hemen anladı; tozun toprağın altında ne olduğundan kimse kuşkulanmazdı; zaten giysisi kir pas içinde, leke dolu insanlar bu yörelerde eksik değildi.
… en ufak kan izi bile fark edilmiyordu, üstelik Kabil, eğer sorulursa, kuzu kanı olduğunu da zaten söyleyebilirdi.
Kendini bilmeyen felsefi bir ciddiyetin hakim olduğu ahlak yanlısı aşık, o, iki kere yanılır. Ne arzunun karmaşık doğasını fark eder, ne de dolayısıyla, arzunun ele geçirdiği kişiyi hangi başka perspektiflere açabileceğini. Tüm arzu türleri arasından, o sadece, ya çocuksu erotizmden, ya fethetme ruhundan, ya da ilk ayartıda teslim olan havailikten ileri gelen arzuları yeğler.
Sayfa 42Kitabı okudu
Kime ne kadar kırıldıysam, kime ne kadar sinirlendiysem aslında em çok kendime zarar verdiğimi fark ettim. Herkes kendi keyfinde, hayatlarına devam ederken sırtımda koca bir kambur ve göğsümde koca bir alev topu ile hayata ayak uydurmaya çalışmak en çok kendime haksızlıkmış.
Sayfa 131
