"Zaman ikidir aziz arkadaşım, ya sana yâr olur ya aleyhine döner. Yâr oldu mu aldanıp gaflete düşme, aleyhine döndü mü de dayanmaya bak." demiş İskender Pala. Zaman öyle ya da böyle hepimizi yok edecek. Bazen aldanacağız, bazen dayanacağız. Hayatımız saat yönünde ilerliyor, geriye dönüş yok. Pil bitmediği sürece kavgalar ve sevdalar devam edecektir.
Kendinizle baş başa kaldığınızda neler düşünüyorsunuz? Hatalarınızı veya hırpalandığınızı mı? Her şeyin ortalama olmasını mı? "Yazık oldu" diyerek iç hesaplaşma yapıyor musunuz? Senelerce fark etmediğimiz şeylerin sorumlusu kim acaba? Sorgulamalar insanı rahatlatır. Korkmayalım.
Umutlarımız ve yola çıkışlarımız... Bazen yolu bulamadık ve yanlış yola saptık. Bazen yolu bulduk ancak yolcu olmaya başaramadık. Yolculuğa çıktık çoğu zaman ama mutlu olmayı beceremedik. Herkes kadar insan olduk. Herkes kadar acı çektik. Herkesin ortalaması olmayı kabullendik. Günü kurtardık daima. Neyse... Sezen Aksu ve Uzay Heparı şarkısını Sertap Erener seslendirmişti. 1992 yılına gidelim ve "Vurulduk" adlı şarkının sözlerini okuyalım.
"Ne çok hata yaptık, ne çok hırpalandık
Kırık, dökük, hayatlarımız lekeli
Ne renk, ne ışık var
Her şey ne kadar ortalama
Yazık, yazık, yazık, yazık oldu
Yazık, yazık, yazık, yazık oldu
Vurulduk ince ince
Ayrılıklara bölündük
Fark etmedik senelerce
Yalnızlıkla yürüdük"