Zamanla, iyi şeylerin, ancak onları fazlasıyla istemekten vazgeçtiğimde olduğunu, gerçekleştiğini farkettim. Bu doğruysa, tersi de doğru demekti: Yani bir şeyi çok fazla istemek, onun olmasını engelleyecekti.
Sayfa 63
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Sayfa 227
Reklam
Sonra, bir şey farkettim: Az önceki düşünce, eskisi kadar dikenli değildi.Yoksa bağışlanmak böyle mi tomurcuklanıyordu? Gürültülü patırtılı bir veda töreniyle değil de, eşyalarını sessizce toplayıp bir gece yarısı, habersizce sıvışarak mı?
Sayfa 319Kitabı okudu
Farkettim ki hayatı hep erteleyerek yaşamışım hayat önüne tatsız tuzsuz bir yemek koyuyor ben aman canım bir sonraki de tuzlu olur mantığı ile durumu kabullenmişim sanki önüme gelecek tabaklar sonsuzmuş gibi
Farkettim
Sağ gözüme buz torbası tutarken, neyse ki kıskançlık sona eriyor, diye geçiriyorum içimden. Sevgi ise bitmiyor; en azından benim için. Günün birinde sevmiş olduğum herkesi hâlâ seviyorum ve ister benim isterse onların sadakatsizliklerinin ardından yaşanan ayrılıklara rağmen onları, her şey yanıp kül olmadan önceki o saf ve temiz halleriyle görmekten alıkoyamıyorum kendimi. Aptalca bir kahramanlıkla sahip çıkıyorum tüm aşklarıma ve yaralarıma. Aksi, kendimi de inkar etmek olurdu zira. Bunun herkes için geçerli olmadığını biliyorum; utanç örtüsü kalın ve sağlamdır ve pek çok kişi nefretini ve pişmanlıklarını birer nişan, havaya kaldırılan bir kılıç misali, sevgilerini taşıdığı kadar gururla ve azimle taşır.
Sayfa 163 - Bu da Geçecek, Milena Busquets/ Domingo Yayınları/ 2. Basım, Ekim 2015Kitabı okudu
Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.