"Ve dedim size ölüm de nasip işidir, tam da böyle. Sizler nasıl yaşarsanız ölüm de öyle gelir size. Zira herkes kendi ölümünü kendi içinde taşır ve herkesin ölümü kendi rengindedir." Allah ölümün de hayırlısını nasip etsin her birimize.
Sayfa 186
"O vakit bu dünyada kazanacağımız tek şey Allah rızasıdır. Mal da kazanacaksak O'nun yolunda harcamak için kazanacağız, makama varacaksak O'nun yolunda hizmet için varacağız, sultan dahi olacaksak O'nun kullarına adalet için olacağız."
Sayfa 186
Reklam
"Bu dünya gayret dünyasıdır. Ve buradan başka bir yerde kazanç yoktur. Ne kazanacaksak, neye çalışacaksak ve neye gayret edeceksek hepsi bu dünyada olacak. Heybemizi burada dolduracağız ve sonra gideceğiz. Burada kazandıklarımız ahirette azığımız olacak."
Sayfa 186
"Kimsenin eline bakmaz rızkı Allah'tan umarsan işte o vakit rızkın helal olur."
Sayfa 199 - Nesil yayınlarıKitabı okuyor
Öyle ki zaman, sevdiği dünya olanı sevdiğinden ırak eder lakin sevdiği Allah (c.c) olanı sevdiğine yakın ederdi
Ben, Muhammed Muhyiddin Üftâde. Iste tam simdi dergâ-himin bostaninda bir gönlü terbiye etmek için bekliyorum; Mahmud Efendinin gönlünü... Ona nefsin hilelerini anlatmak için... Gelecek, biliyorum. Lakin evvele "Git" diyecegim ona. Kabul etmeyecegim. Zira nefsinden vazgemek insana çok aci gelir. Sayet giderse acy ben cekecegim lakin kalirsa onun act- sina merhem sürecegim. Ben, Muhammed Muhyiddin Üftâde. Gönlümü gönlü- ne verecegim, evlat bilecegim, nefsimi ellerimle gömecegim Mahmud Efendiyi dergâhimin bostaninda hasretle bekliyorum
Reklam
"Bulduğumuzu da umduğumuzu da verenin kim olduğunu bilince bulduğuna da üzülmüyor umduğunu da kaybetmiyorsun aslında."
Sayfa 150
"Varmak meselesi de başka. Zira bizlerin vazifesi varmak için yola düşmek de varacağımız yeri düşünmek de değildir. O ki Allah rızası için düştük yola. Yolumuzu açacak da bize bir yol bulacak da O. Biz yoldan mesulüz. Bizim işimiz yola düşmek, yürümek... Bizi vardırmak, ulaştırmak O'nun takdiri. Biz yürürüz varırsak nasip deriz, varmazsak bu yolda ölürüz ona da nasip deriz. Ve her birine şükrederiz. Yola da yolda olmaya da varmaya da yolda kalmaya da şükrederiz."
Sayfa 149
"Zira bütün yollar gitmek için değildir ki. Bazı yollar gelmek içindir de. Zira insan en sonunda ve mutlaka yola çıktığı yere geri gelir. Bunu bilirse de kendine gelir. Zira dünya insanın kendini bulacağı kadar kendini yitireceği de bir yerdir. Onun için yaşamak zaten yolda olmak demektir.
Sayfa 149
Reklam
…Gönül almak zor şeydi ve gönül vermek daha zor. Amma gönül vermeyi bilenlerdi gönül alabilenler…
Zira düşünüyorum ki ve belki de biliyorum ki insan en çok üzüldüğü zaman ellerini duaya açar. İstediği olmadığında yalvarır en çok Allah'a, başına bir kötü iş geldiğinde sessizce kıpırdanmaya başlar dudakları. Ozaman gerçekten de hüzün, sıkıntı, keder o kadar da kötü değildir demek ki. Bilmiyorum...
Zira bazı şeyler söylendiğinde değil söylenmediğinde kıymetliydi.
Herkesin bir derdi vardı. Zira insan dert demekti biraz da. Yaşamak Dert çekmekti. Lakin kul olmak derde şükretmekti. Dert değil de burada şükür gerektiren derdi verendi.
Ve hem insan bunca ilmi ne kadar çok şey bilmediğini anlamak için ders eder. İlimden esas maksat budur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.