Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.38
Kitap kesinlikle muhteşemdi öncelikle onu belirteyim kuzeniminden aldığım bir kitaptı aldığım zaman biraz ertelenmiştim aslında çünkü kapağına yazılma yılına yazarına vs bakınca çok ağır ve okuması zor bir kitap gibi gelmişti ancak hiç öyle değil... Kitapta bilmediğiniz kelimeler oluyor ancak cümlelerden kelimeyi çıkarabiliyorsunuz ki ek olarak kitabın en arkasında bilinmedik kelimeleri açıklamışlar o yönü de çok güzeldi... Kitapta Fatih doğuyu temsil ederken Beyoğlu Batıyı temsil ediyor... Batılılaşmayı çok güzel anlatmış bir kitap... Ana karakter olarak kadın karakterin hissettikleri düşündükleri kısaca psikolojisi çok güzel anlatılmış ve okuyana geçirilmeyi başarmıştı o yönü çok çok güzeldi... Sonu da yeterli ve güzeldi bence kitabı öneririm kuzenimden alıp okuduğum için ona geri vereceğim ardından kendime satın alıp altını çizerek post-itleyerek notlar alarak okumak istiyorum yeniden... Bunu her kitaba yapmam sevdim tek arafta kaldığım yönü batılılaşmayı anlatırken çoğunlukla sadece kadınların suçuymuş gibi genellemeler yapılmıştı ancak kaçırdığım noktalarda olabilir öyle aşırı bir durum yoktu ancak bir kaç öyle cümle -benim yanlış anlamış olma ihtimalim yüksek- rahatsız etmişti ama okunur güzeldi tavsiyemdir
Hoşça kalın
Yal...nı…zım
psikolojiyle ilgilenen bir hocanın bahsetmesiyle aldığım kitap. peyami safa’nın okuduğum ikinci kitabı, bundan sonra daha çok okuyacağımı düşünüyorum. ilki fatih harbiye idi. iki kitabın da hayatıma çok katkıları olacağını hissediyorum. bir kitabı sadece okuduğumuzda değil oradaki kelimeleri, düşünceleri, karakter özelliklerini hayatımıza
Peyami Safa'yı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ile tanımıştım. Fatih Harbiye kitabını aldığım gün okuma arzusu geldi. Peyami Safa'nın o süslü sözlerdeki ahengi ile hafif meltemin yüzüne narince dokunması... Mükemmel bir his. Peyami Safa'nın güzel kelimeleri ve olayları arasında kitabın sonuna kadar hızla geliyorsun. Her ne kadar ana karakterimiz Neriman beni çileden çıkartsa da onun gibi kriz geçirmeden kitabı bitirdim.
Kalemine sağlık Peyami Safa...
Yorgunuz ️
Bu tarz okumayı seviyorum bana farklı bir büyüleri varmış gibi geliyor. Üslubu, cümleleri, kelimeleri çok başka geliyor. Birde hikaye okumak terapisi diye bir şey var mı ? Çünkü bence var :)
Neyse Allah ‘Fatih ve Harbiye’ arası gidip gelen tüm kardeşlerime yar olâ diyeyim. Git geller ne kadar yorucuysa bizde o kadar yorgun bir milletiz aslında.
*Tam inceleme gibi olmadı ama bu da böyle küçük bir not olarak kalsın istedim :)
Her ne kadar günümüz Türkçesine göre düzenlenmiş, değiştirilmeden bırakılmış kelimeleri sayfa sonlarında manaları ile verilmişse de bilhassa son kısımlara gelindiğinde o kelimelerin verdiği ağırlık baya hissediliyor okuyuşta. Bunun dışında arada kalmışlığın yarattığı sorunlar, bocalamalar ve ruhsal yansımaları , hikayenin aktarılış hali güzel. Final kısmı tatminkâr değil zira hadisenin biraz daha zamana ve olaya yayılmaya ihtiyacı var gibiydi bana göre. Olayı bitirişteki o makas izi çok belirgin.
Şüphesiz insanın hayattaki en büyük yol göstericisi kendini tanımak.
Okumuş olduğum ikinci Peyami Safa eseri ve her ikisi de gerçekten ustalık gerektirecek kitaplar. Fatih Harbiye ülkemizin genel sorunlarından birisi olan Doğu ile Batı çatışmasını ele alan bir roman. On beş yaşından beri, Doğu kültürünü çok seven babasıyla birlikte büyüyen Neriman üzerinden, sokaktaki ses olsun, müzik aletleri olsun, evdeki
Önceden de okumuştum yaklaşık 8 yıl önce. O zamanlarda eh işte iyiymiş demiştim ama kitaptan çıkarttığım bir tane alıntı bile yoktu. Kelimeleri anlamamakla filan da ilgisi yok çünkü divan edebiyatıyla ilgileniyordum o zaman . Yaşla alakalıdır belki bilemeyeceğim.
Olay örgüsü kısa ve iyilerin tarafını seçen bir kızımız var . Buralarda geçersek de cidden tadı damağımda kaldı. Bir günde okudum ve iyiki tekrar okumuşum. Aklımda silik bir kitap olarak kalmasından çok çok daha iyi oldu . Özellikle birazcık arapça biliyorsanız lazım ve muteaddi nedir ne anlam ifade eder kestirebiliyorsanız şarklıların lazıma garplıların müteaddiye benzetildiği pasaj için bile okumaya değer.
Kitap “eski-yeni” çatışmasını anlatan en nadide örneklerden bir tanesi. Batılılaşmanın toplumda şekilciliğe yansıması ama başka şekilde bir ilerleme kaydetmemesi gibi konulara da değinen kitapta Peyami Safa karakterlerin ruhani hallerini de çok iyi anlatmış. Okurken karakterlerin yaşadıkları tüm olaylara karşı içlerinde bulundurdukları o his yoğunluğu tamamen okura geçiyor.
Konusuna değinecek olursam baş kahramanımız Neriman’ın lükse, güzele özenmesi ve yaşadığı evden, bulunduğu konumdan memnun olmaması sebebiyle yaşadığı içsel sıkıntılar ve etrafındaki insanlara karşı göstermiş olduğu davranışlar anlatılıyor. Neriman yaptığı davranışlarla her ne kadar haksız bir konumda bulunuyor gibi olsa da Neriman’ın anlaşılmamasından yakındığı durumlarda onu o kadar iyi anladığımı da söylemeden geçemeyeceğim.
Aynı zamanda kitapta bilmediğim kelimeleri de not aldım. Okurken bilmediğiniz kelimeler de yoğunluklu olabilir o yüzden bir not defteri bulundurmak çok işinize yarayabilir.
Okumamış olan ya da okuyan herkese iyi okumalar. :)
Türk edebiyatı her zaman bana küçüklüğümü hatırlatmıştır. Edebiyata olan ilgimi fark ettiğim zamanlar Türk literatürüne özellikle yönelmiştim. Her eseri okumak, her yazara hakim olmak isteğim hiç bitmedi. Bu kitap da edebiyatımızın önemli eserlerinden biri olmasına rağmen ilk defa okudum, daha önceden okumamış olmanın pişmanlığını yaşadım. Fatih
Kitap, yazıldığı dönemin en önemli sorunlarından biri olan Doğu-Batı çatışmasını konu almış.
Doğu-Batı kültürünün birbirine yaklaşımının ne yönde ilerlediğini, Doğunun aidiyetinden kurtulmak isteyen ve Batı kültürünü kendine yakışık bulan Neriman aracılığıyla bizlere aktarmış.
Neriman, Doğu kültürüyle yetiştirilmiş bir aile kızıdır. Şinasi ile tanışıklığı da yıllar öncesine dayanır. Şinasi ve Neriman'ı yetiştiren babası, Doğuyu temsil eder. Fakat Neriman; Macit adında zengin, yakışıklı, alafranga bir gençle tanışır. Macit de Batıyı temsil etmektedir.
Yazar, Neriman'ın Şinasi (doğu) ve Macit (batı) arasındaki zorlu münakaşasını, -anlamını bilmediğim kelimelerin çokluğuna rağmen- okuyucuya son derece ustalıkla bir dille hissettirdi.
Kitapla ilgili olumsuz anlamda söylenilebilecek tek unsur, günümüz Türkçesiyle son derece çelişir kelimeler kullanılmasıydı. (Bunda yazarın değil kelimeleri bilmediğim için benim suçum olduğu aşikar.) Ama yine de yayınevi buna el atabilirdi diye düşündüm. Zira yabancı kelimeler her sayfada iki-üç tane olunca kitabın akışını takip etmek zorlaşıyor.