O zaman öyleymiş. .. (^_-)
Fatih Sultan Mehmed Han devrinde memleketin her tarafında, her karış toprağında adâlet, hak ve hukuk häkim durumda idi. Kanun önünde bütün insanlar eşitti. ..
Atası Fatih Mehmed Han Homeros okuyarak etkilendiği Truva'ya Hektor ve Aşil'in mezarlarını bulmaya gitmişti.Ama torunlarının pek azında tarih bilinci vardı.Sultan Hamid'de onlardan biriydi.
Reklam
"Fatih'ten sonra da Osmanlı tarihinde cihangir hükümdarlar çıkmıştır. Ancak Fatih kadar bilime, düşünceye önem veren bir padişah gelmemiştir. "
"Şehir fethedilmişti, artık İkinci Mehmed İslâm Dünyası'nın en şanlı hükümdarı ve "Fatih'iydi."
"Allah'ın kuvvet ve kudretinden gayrı kuvvet ve kudret yoktur..."
Reklam
Dilberinden rahm eğer olmazsa ol dil-hasteye Kimseler derdine dermân edemez imkân olup |Avnî (Fâtih Sultan Mehmed)
Sayfa 15
Avrupa'nın neresindeniz? Göbeğinden mi?
Son Roma imparatoru Romulus Augustulus MS 476 yılında tahttan indirilmiştir: dolayısıyla bu tarih bazen "Roma İmparatorluğu"nun sonu olarak tanımlanır. Türklerin komutanı Fatih Sultan Mehmed'in 1453 yılında son verdiği Doğu Roma İmparatorluğu MS 476'dan daha iyi bir seçenek olabilir. Ancak ne var ki Mehmed'in halka açık bir şekilde açıkladığı üzere o, Yunanca ve Latince tarih kitaplarında başarılarını okuduğu Makedon komutan Büyük İskender'in, Iulis Caesar'ın ve Augustus'un mirasına dayanıyordu. Türk imparator kendisine "Kayser-i Rum (Roma'nın Caesar'ı)" ünvanını almıştı. Başka bir deyişle Türk imparatoru Roma tarihini sona erdirmeyi değil bunu yeniden tanımlamayı ve genişletmeyi istiyordu.
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Osmanlı Tarihine Ait Takvimler I, 824, 835 ve 843 tarihli takvimler 1961'de İstanbul'da, Küçükaydın Matbaası'nda basılmıştır; 123 sayfadır. İç kapakta Atsız'ın adı "Düzenleyen" olarak geçmektedir. Atsız'ın verdiği bilgiye göre takvimler, "umumiyetle müneccimler tarafından padişahlara takdim olunup o yıl
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.