Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Merve DEĞER

"Öğretmenlik yapabilirmişim, bir misyoner okulunda. Bir tarikata mı gireceğim? - Buna gerek yok. Düşünüyorum. Bugün Tanrı'ya inanıyorum, ama beyazların zencileri mutlu ettiklerine inanmıyorum, çünkü Tanrı'yı zencilere kirli ticaret olarak getiriyorlar."
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
"Bence, her ne kadar her pazar kiliseye gitseler de, Tanrı hâlâ onlarla birlikte yaşamıyor..."
Sayfa 102Kitabı okudu
"Yedinci maddeye göre sadece kitap okumak için değil, aynı zamanda kitaplara göre yaşamak için buradayız. Ona soruyorum: Peki ilkeniz nedir? - Hakikat ve adalet için!"
Sayfa 101Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Suçlular ve ahmaklarla uğraşan biri, suçlu ve ahmak gibi davranmalı, yoksa yok olur. Her şeyiyle. Artık kişilik istenmeyip sadece itaat kabul edildiğinde, hakikat gider ve yalan gelir. Yalan, bütün günahların anası."
".. Yüksek gri binalara bakarak şöyle diyorum: Tanrı'nın nerede yaşadığını bir bilebilsek. Yaşlı adamın; 'Unutulmadığı her yerde yaşıyor,' diyen sesini duyuyorum."
Reklam
"İhmal edilmiş ve şık kadınlar, sorumluluklara gebe kalmayacakları felâketlerden haz alıyorlardı. Başka insanların talihsizlikleriyle yatağa giriyor ve yapay acıma hissiyle kendilerini tatmin ediyorlardı."
"Günlük tutmak, insanın kendi benliğinin tipik biçimde abartılmasının dışavurumudur."
"Dünya şimdilik hâlâ yuvarlak, ama tarihi artık dört köşeli."
"Şeylerin, yazıları gereği, onları vücuda getiren her neyse onda yok olup gitmeleri gerekir; zira zamanın düzenine göre, varoluşlarının kefaretini ödemek ve cezalarını çekmek zorundadırlar."
"Tanrı'yı unutmak olmaz, diyor: Bizi ne için cezalandırdığını bilmesek de. Keşke hiçbir zaman hür iradeye sahip olmasaydık!"
Reklam
"-Devlet düzeni değil, devletin kendisi doğal gerekliliktir, yani Tanrı iradesidir. Aynı şey! - Hayır, aynı şey değil. Tanrı doğayı yarattı, yani doğal gereklilik olan şey Tanrı iradesidir. Ama doğanın yaratılmasının sonuçları, yani bu durumda devlet düzeni, özgür insan iradesinin bir ürünüdür. O halde sadece devlet, Tanrı iradesidir, ama devlet düzeni değil. Peki bir devlet yok olduğunda? - Bir devlet hiçbir zaman yok olmaz,en fazla bir başkasına yer açmak için toplumsal yapısı çözülür. Devletin kendisi her zaman baki kalır, onu oluşturan ulus ölse bile. Çünkü o zaman başka bir tanesi gelecektir. Peki bir devletin toplumsal yapısı çöktüğünde neden kilise hep zenginlerin tarafını tutuyor? Yani bizim zamanımızda, kilise neden o cam kenarındaki çocukların tarafını değil de, hep kereste fabrikası hissedarlarının tarafını tutuyor? - Zenginler her zaman kazandığı için. Kendimi tutamıyorum: Çok güzel bir ahlak! Rahip çok sakin kalıyor: - Doğru düşünmek ahlakın prensibidir. (Yeniden kadehini boşaltıyor) Evet zenginler her zaman kazanacaktır, çünkü daha gaddar, daha alçak, daha insafsız olanlar onlardır. Kitabı Mukaddes'te de yazmıyor mu ki, bir devenin iğne deliğinden geçmesi bir zenginin cennete girmesinden daha olasıdır. Peki ya kilise? Kilise iğne deliğinden geçebilecek mi? - Hayır, diyor yine gülümseyerek, bu pek mümkün değil. Çünkü kilise, iğne deliğinin ta kendisi. "
"Açık konuşmaya izin var mı? - Elbette! Bence kilise her zaman zenginlerin tarafını tutuyor. - Bu doğru. Mecbur olduğu için. Mecbur mu? - Zenginlerin hüküm sürmediği bir devlet biliyor musunuz? 'Zengin olmak' yalnızca 'para sahibi' olmakla eşanlamlı değil ki. Artık kereste fabrikası hissedarları olmayınca o halde başka
Aziz Ignacio şöyle der: "Ben her insanla kendi kapısından girerim ki onu benim kapımdan dışarı çıkartabileyim."
".. Ve tabloyu öyle seyrederken baba evimi özlüyorum. Yeniden çocuk olmak istiyorum. Fırtına çıktığında pencereden bakmak istiyorum. Bulutlar alçaldığında, gök gürleyip, dolu yağdığında. Gün karardığında. Ve ilk aşkım düşüyor aklıma. Onu bir daha görmek istemiyorum. Eve dön!"
"Gökyüzü yumuşak, yeryüzü soluk. Dünya 'Nisan' adında bir suluboya tablosu."
57 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.