Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ah! Dünyaya geldin mutlu olmak üzere, Sahip olunca ulu ataların büyük gücüne, Ne yazık, erkenden kendini kaybettin, Gençliğin çiçeğini kopardın!
Sayfa 414 - İthaki Yayınları 9. BaskıKitabı okuyor
Ve ölüm Yazgıdır, Bu değişmez.
Sayfa 413 - İthaki Yayınları 9. BaskıKitabı okuyor
Reklam
"ben kötülük yapmak isteyen bütünün iyilik yapan parçasıyım..."
Köprüde bir ileri bir geri yürüyüşüm, ölümden farksız bir işe gitmek, morgdan farksız bir eve dönmek, aşağıdaki mezarlığa bakarak Faust ezberlemek, trenden mezarlığa tükürmek, her sabah platformda duran o geri zekâlı nöbetçi, gazetelerini okuyan öteki geri zekâlılar, yükselmekte olan yeni gökdelenler, içinde çalışıp ölünecek yeni mezarlar.
Gitsin parlaklığı güneşin, Yüreğin içi gün gibi aydınlıksa, Bütün dünyanın esirgediğini, Kendi kalbimizde buluruz biz.
Sayfa 405 - İthaki Yayınları 9. BaskıKitabı okuyor
Benim uzun kış gecelerinde ,içimi ısıtan cümleler.
Kitaptan kitaba, sayfadan sayfaya geçmek. Yazarı ile gönül bağı kurmak. Ve bir gün onun gibi eser vermek arzusu ile tutuşmak.
Reklam
Sevincin acısı, acının da sevinci olmak zorunda.
O küçük tasaların, hesapların, hemen arkasında, omuz başında karanlıkta pusu kurmuş küçük düşmanlar gibi beklediklerini biliyordu. Çirkin, alaycı, zalim kalabalıkları, nefeslerini teninde duyacak kadar ona yakındı. İnsan ömrünun hikâyesi bir bakıma, Güliver Cüceler Memleketinde gibi bir şeydi; siz farkına varmadan birtakım küçük, nisbetsiz, mânasız, parmak kadar mahluklar dört tarafınızı alıyorlar, bir nevi örümcekler gibi kirli salyalarıyla etrafınızda birtakım ağlar örüyorlar, sizi sarıp sarmalıyorlar, kendi kendinizin mumyası yapıyorlardı. Bununla da kalmıyorlardı, etrafımızla aramızda her tesadüf ettikleri şeye kendi bulanık, sıkıcı rengini veren bir perde geriyorlar, bizi onun arasından güneşi görmeğe zorluyorlardı. "Faust'un ölümü..." Bu bilgi devini, bu doymaz iştihayı yere vurmak için şeytan ne çarelere başvurmamıştı. Fakat o her tecrübeden muzaffer çıkmış, her felâketin üstünde kalmıştı. Nihayet kapı aralığından giren endişe gözlerini kör eder, ondan sonra kaderin çukuruna düşer. Vâkıa bu bir ölümün hikâyesiydi; fakat hakikatte asıl hayatımızı anlatır. Hakikatte ömrümüz bu cinsten bir yığın ölümlerle dolu idi. Ölmüş saatlerimiz, günlerimiz, senelerimiz olduğunu, yıllarca farkına varmadan bir hiçin sarraflığını yaptığımızı, yaşamadan yaşadığımızı kim inkâr edebilirdi. "Hatta õyleleri var ki bir kere olsun ruhlarının gerçeğine doğmadan ölürler..."
Sayfa 308 - DergâhKitabı okuyor
Helen
Güzellik paylaşılmaz; her kimse, ona tümüyle sahip olan, Birisi ile ortak olmaktansa yok etmeyi tercih eder.
Sayfa 377 - İthaki Yayınları 9. BaskıKitabı okuyor
Helen
Aklım mı bunu bana yapan? Yoksa delilik miydi beni ele geçiren? Bütün bunlar ben miydim? Öyle miyim? Bundan sonrasında da O şehirleri harabeye çevirenlerin rüyalarına giren korkunç bir hayalet mi olacağım?
Sayfa 367 - İthaki Yayınları 9. BaskıKitabı okuyor
Reklam
İyilik de kötülük de Beklenmedik anda gelir insanın başına...
Sayfa 357 - İthaki Yayınları 9. BaskıKitabı okuyor
"Sevincimizi derhal müthiş bir azap takip ediyor. " (Goethe, Faust)
Sayfa 229
Karanlık arzularının içinde bunalan iyi bir insan, Asla ayrılmaz doğru yoldan.
Bugünün işi yarına kalmamalı; Boşa geçmemeli tek bir gün bile; Yiğitçe işe sarılmalı, Olanak, kararlılıkla Cesaretle hemen yakalanmalı Ve bir daha elden kaçırılmamalı, Etkisini sürdürecektir, zorunludur o buna.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.